Sentence examples of "Dünyanın öbür ucuna" in Turkish

<>
San Domingo dünyanın öbür ucunda. Сан-Доминго на другом конце света.
Kalktım, odanın öbür ucuna doğru yürüdüm. И я встала, прошла через комнату.
Çubuk makarnanın öbür ucuna ulaştığımda, Çubuk makarnanın öbür ucuna ulaştığımda, onu gördüm. И когда я добрался до другого конца этой длинной спагетти, там был он.
Galaksinin öbür ucuna kargo taşırız. Мы перевозим грузы по галактике.
İnsanları öldürmek için şehrin bir ucundan öbür ucuna sürebiliriz. Мы могли бы колесить по стране, убивать людей.
Her iki haftada bir şehrin öbür ucuna gitmekten yoruldum. Я устал ездить через весь город каждые две недели.
Bunun için dünyanın ta öbür ucundan geldik birader. Приятель, мы приехали в другой конец мира.
Dünyanın ucuna bir bak. Посмотри на край Земли.
Bir İngiliz vatandaşı ve futbol taraftarı olarak, dünyanın her köşesinde kitlesel olan futbola nispeten Filipinler'de basketbolun bu kadar rağbet gördüğü konusunda her zaman şaşmışımdır. Как англичанин и фанат футбола, я всегда немного удивлялся, почему баскетбол настолько здесь популярен, в отличие от футбола, который широко распространён в остальной части мира.
Şehrin diğer ucuna gitmeye gerek yok. Не нужно ехать через весь город.
Öbür köyler çok tehlikeli. Другие деревни очень опасны.
Global Voices'da bu makalenin yazarı olan Joey Ayoub, dünyanın dört bir yanından politik ve dini kişiler ile halk figürü, gazeteci, editörlerden oluşan'e yakın kişinin bulunacağı uluslararası "Soykırım Suçuna Karşı" adındaki foruma katılacaktır. Автор данной статьи в Global Voices примет участие в международном форуме "Против преступления геноцида", в котором примут участие более человек со всего мира, включая видных политических, религиозных и общественных деятелей, журналистов и издателей.
Eminim ülkenin öteki ucuna sadece bizim için gönderdiler onu. Да! Летела через всю страну специально ради нас.
Öbür odada içkileri hazır edin. Подготовьте напитки в другой комнате.
Sakharov Ödülü'nden sonra, birçok kadın, hastane bahçesinde doktora olan desteklerini kutlama yaparak belirtiyorlardı: Bir mağdur: "Bu bizim unutulmadığımızın, bize yapılanlara dünyanın göz yummadığına bir kanıttır". dedi. "Это означает, что нас не забыли, что мир не закроет глаза на то, что с нами случилось", - поделилась одна пациентка.
Eski karım ülkenin diğer ucuna taşınmak ve kızımızı da götürmek istiyor. O yüzden evet. Моя бывшая хочет уехать на другой конец страны и забрать нашу дочь с собой.
Ama o çocuk şu anda taburdan kişiyi öbür dünyaya postalayabilirdi. Ведь этот мальчуган мог убить человек десять наших, да?
Dünyanın En Büyük Mülteci Kampında Yaşayan "Fish" ile Tanışın История жителя крупнейшего в мире лагеря беженцев
Tam tabağın ucuna koydu. Прямо на край тарелки.
Yani onu öbür herif mi vurdu? Думаешь тот другой парень застрелил его?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.