Sentence examples of "Evden çıkmaya" in Turkish

<>
Birisine sadece dakikaya orada olacağını söylersin ama evden daha yeni çıkmışsındır ve aslında zamanında orada olamayacaksındır. Когда вы говорите кому - нибудь по телефону, что будете через пять минут, хотя знаете, что только что вышли из дома и точно не появитесь в ближайшее время;)
Sonra onu benimle çıkmaya ikna etmek üç ay sürdü. Потом ушло месяца, чтобы вытащить её на свидание.
Seni ve aileni o evden bir an önce çıkarmalıyız. Нам нужно забрать тебя с семьей из этого дома.
Buradan bir yıl içinde çıkmaya ne dersin? А вы хотите выйти отсюда через год?
Suç mahalli araştırma ekibi evden DNA ve kalıntı topluyorlar. Криминалисты сейчас собирают ДНК и волокна в ее доме.
Sıcaktan neredeyse ölmüş bir durumda, çatı katından çıkmaya çalışıyordum. Я почти подох от жары, пытаясь выбраться с чердака.
Evet, beni evden aradılar. Да, мне звонили домой.
Daireden çıkmaya çalışırsan, işin biter. Попробуешь покинуть дом, тебе конец.
Sonunda onları evden çıkardık. Onları caddede dövdük ve polise teslim ettik. Наконец нам удалось их выставить, усмирить и отвести в полицию.
Ama daha önce çıkmayan yerlerde kıl çıkmaya başladı. " Волосы появились там, где раньше не было. "
Başka bir evden arama yapmış. Она сделала еще звонок домой.
Biz çok daha önce çıkmaya başlamalıydık. Нам давно пора было начать встречаться.
Ben de evden çıkmak istiyordum. Давно хотел выбраться из дома.
Duştan daha çabuk çıkmaya çalıştığımı biliyorsun. Я пытался побыстрее выбраться из душа.
Ve bu arada, Jeff bizim evden yasaklandı. И кстати Джеффу закрыт доступ в наш дом.
Dışarı çıkmaya hazırız, değil mi? Мы готовы к выходу, да?
İki gece de akşam'de giriş yapıyor ve ertesi sabaha kadar evden ayrılmıyor. Она приходила к семи обе ночи и не покидала здание до утра.
Cesedi alıp kaçtılar. Geldikleri gibi çıkmaya çalıştıklarında araçlarının yanına park eden başka bir araç engelleme yapmış. Они вытащили тело, а когда они попытались его унести, поняли, что выход блокирован.
Evden buraya kadar koştum. Всю дорогу от дома.
Nefes alırken zorlanıyorum. Buradan çıkmaya çalışırken elimi incittim. А еще руку повредил, когда пытался выбраться.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.