Sentence examples of "Tam" in Turkish

<>
Bu durumda gerizekalı olan nasıl ben oluyorum tam emin değilim. Не уверен, что именно я тупица при таком раскладе.
Haritaya göre, Lina, Kuzey Dakota'nın tam tersi orası. Потому что это буквально прямо противоположно Лине, Северная Дакота.
Bunu bize yapanın tam olarak kim olduğunu biliyoruz. Мы точно знаем кто сделал это с нами.
İki gece önce tam bu noktada avuç dolusu altın parçaları buldum. Ровно на этом месте дня назад, я нашёл пригоршню самородков.
Havaalanındaki en iyi nachos burada ve bizim çıkış kapımızın tam karşısında. Лучшие начо во всём аэропорту и как раз напротив нашего гейта.
En kısa zamanda bir tam muayene yapacağım. Ve sonrasında hamileliği sonlandırmamak için bir neden göremiyorum. Я бы хотела провести полное обследование как можно скорее и не вижу препятствий в аборте.
Doktor prognozu, ben tam verimli erkek örnek değilim. Прогноз доктора - я полностью фертильная особь мужского пола.
Ve cevabı aynı, tam olarak değil. И ответ тот же - не совсем.
Tuhaf, pasaklı, kadınlar için tam bir kabus. Он странный, неряшливый, полный кошмар для женщин.
Bu durum tam dikkat vermesini gerektiriyor. Эта ситуация требует его полного внимания.
Lucious onun adına hapse girmene müsaade ettiği için tam bir orospu çocuğu. Люциус - просто сукин сын, что позволили тебе сесть за него.
Perry White seni buralara gönderdiğine göre tam bir aptal olmalı. Перри Уайт оказался идиотом, раз позволил себе упустить тебя.
Ve tam olarak Kutsal Kase'yi nasıl almayı öneriyorsun? И как же ты собираешься получить Святой Грааль?
Tamam. Peki bu kadin tam olarak hangi hislerle tahrik etti seni? Хорошо, и какие конкретно чувства эта женщина вызвала в тебе?
Dedektif Muncie sizi serbest bıraktıktan sonra devletin tam koruması altında olacağınızı garanti ediyorum. Как только вас отпустит детектив Манси, я обещаю вам полную защиту государства.
Onun dünyası, tam orada eğer o dünyada çıkmazsan, bu seni yiyip bitirecek. Его мир, вот он, если ты не выберешься, он тебя затянет.
Yan etkiler arasında tam hafıza kaybı görülebiliyor. Побочным эффектом может быть полная потеря памяти.
Kuzey / Doğu, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde tam anlamıyla ormanın ortası. северной, восточной - это посредине джунглей в самом центре Африки.
Tam da Suriye'de eşi benzeri görülmemiş bir çok ilginç anlaşma yapmak üzereydim. Я сейчас в процессе очень интересных переговоров, кое-что уникальное в Сирии.
Hedefe tam isabet sağlanamazsa zincirleme reaksiyon gerçekleşmez. Только точное попадание приведет к цепной реакции.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.