Sentence examples of "ateş ediyorum" in Turkish

<>
yaşından beri ateş ediyorum. Я стреляю с лет.
Bir şeyi merak ediyorum, sen nasıl oldu da onun hâlâ suç mahalinde olduğunu anladın? Я не могу понять, как ты узнал, что она осталась на месте преступления.
İpi tutuşturacağım ateş çekicin ucuna kadar geldiğinde, ip kopacak. Я подожгу шнур и когда пламя дойдет вот сюда,..
Tamam. Foxtrot Michael Bir, iniş yapacağınız pist -5, tekrar ediyorum, -5. Фокстрот Майкл Один, вы должны зайти на полосу -5, повторяю, -5.
Çapraz ateş konumları şurası şurası ve şurası olacak. Зоны перекрестного огня будут здесь здесь и здесь.
Bu kız ne zaman evlenebilecek gerçekten de merak ediyorum. Когда она уже выйдет замуж? Вот мой вопрос.
Lazer silahları ateş açmayacak da ne demek? Что значит, лазерные пушки не стреляют?
Hepinizi yatak odanızdaki renkleri saymaya davet ediyorum. Приглашаю и вас подсчитать цвета ваших спален.
Ateş etmeyi, gizlemeyi, Hedefini tutmak için. Он научился стрелять, прятаться, выслеживать цель.
Ama biliyorsun ki, çok sık seyahat ediyorum. Уж я-то могу судить, я немало путешествовала.
Zıplama ve ateş tuşlarına aynı anda basamıyorum bile! Nerede bu? Я не могу жать на "огонь" и прыгать одновременно.
Bunlar doğru. Bir kavgaya çanak tutması için dua ediyorum. И я хочу, чтобы он влез в драку.
Bilirsin, nişancılar öldürmek için ateş eder. Знаешь, снайперы стреляют, чтобы убивать.
Asla tekrar mümkün olmaz diye düşündüğüm şey için sana teşekkür ediyorum. И я хочу поблагодарить тебя за то, что казалось невозможным.
Mecbur kalırsanız, ateş edebilirsiniz. При необходимости стрелять на поражение.
İtiraf ediyorum, en iyi parçalarından biri değil. Не одна из лучших частей, я признаю.
Askerlerin ateş etmelerini kast ediyorlardı, efendim. Для солдат это означало стрелять, сэр.
Fazla bir şey gibi görünmüyor, bunu kabul ediyorum. Он не выглядит на свою стоимость, я понимаю.
Dinle, kayıtlara geçsin diye söylüyorum, Kensi, bana otelde ateş etmemi söyledi. Послушайте, к вашему сведению, Кензи сказала мне выстрелить, там в отеле.
Bunu kabul etmekten nefret ediyorum ama sizin... Не хочу признавать, но мне нужна...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.