Sentence examples of "büyük şeyler" in Turkish

<>
Samaritan'ım, kaderinde çok büyük şeyler yapmak var. Мой Самаритянин, ты предназначен для великих вещей.
Tanrıların onun için çok büyük şeyler planladıklarından hiç şüphem yok. Я не сомневаюсь, что боги приготовили ему хорошую судьбу.
Senin yazgın, bu dünyada gol atmaktan çok daha büyük şeyler yapmakmış gibi bir his var içimde. У меня чувство, что ты предназначен для чего-то большего в этом мире, чем удачные удары.
Şu büyük şeyler çok çirkin. Те огромные штуки такие уродливые!
Elektrik santralinde onun için büyük şeyler düşünüyorum. На станции, их ждет великое будущее.
Ama hayatta aşktan büyük şeyler de var. Но в жизни есть вещи поважнее любви.
Levhalar ve büyük şeyler için bir kaldıraca ihtiyacınız olursa bildirin. Если вам нужен рычаг для больших плит, подавайте сигнал.
"Bizler, onun kaderinde büyük şeyler olacağına eminiz." "Мы уверены, что ей предстоят великие дела.."
Saygısızlık etmek istemem ama burada çok daha büyük bir şeyler dönüyor. Со всем уважением, сэр. но что-то намного большое происходит здесь.
Evet, Ajans kanunu biliyor yani, bu kadar ileri gittilerse o bölgede büyük bir şeyler dönüyor. Ладно, Агентство знает закон. Если они зашли так далеко, в этом районе происходит что-то важное.
Bazı şeyler çok büyük, ve bazılarıda çok küçük başlar, küçücük. Что-то начинается с большого, что-то начинается с малого, очень малого.
Bu, basın özgürlüğü için geriye doğru büyük bir adım. Нет, очень хитрого замысла здесь нет.
Fakat bir insan nasıl yıldan fazla süren, gördüğüm, bir cerrahın bile görmeye alışamadığı şeyler karşısında sessiz kalabilir? Но как же молчать, когда вот уже лет я вижу такие вещи, к которым не может привыкнуть даже хирург?
Batı Rusya'dan toprak alarak Büyük Ukrayna'yı kurmayı planlıyordu. Он планировал создать государство "Великая Украина", отняв территории от западной России.
Ama içimde bir şeyler değişmişti. Но что-то изменилось во мне.
Resmi istihdam sayısı her yıl artarken, Tacikistan'ın sanayisinin büyük kısmı durgun ve çalışma yaşında olan erkeklerin yarısı Rusya'da iş arıyor. Несмотря на то, что официальные данные о занятости с каждым годом растут, большая часть предприятий Таджикистана не функционирует и половина достигших трудоспособного возраста мужчин в Таджикистане ищет работу в России.
Bayağı saçma şeyler dönüyor burada. Тут проходят какие-то безумные вещи.
Ülke'dan bu yana Başkan İsmail Omar Guelleh tarafından yönetilmekte ve hükümetin resmi duruşu büyük ölçüde Amerika taraflı bir tutum tercih etmişse de halkın büyük çoğunluğu bu tutumdan gittikçe uzaklaşmışlardır. С года страной руководит Исмаил Омар Гелле, правительство которого проводит в большой степени про - американскую политику, в то время как всё больше людей начинают дистанцироваться от данного направления.
Spa merkeziyle ilgili bir şeyler mi duydum? Я что-то слышал про поход в СПА?
Şehrin üç büyük okulu St. Francis İlköğretim Okulu, St. Joseph Rahibe Okulu ve Kutsal Kalp Okulu, şehir yönetimi tarafından mecburi tatil edildi. Администрация города вынудила три главные школы в городе (средняя школа Святого Франциска, школа при монастыре Святого Иосифа и школа Святого Сердца) объявить выходной.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.