Sentence examples of "berbat etmek" in Turkish

<>
Saçma suçlamalarla bunu berbat etmek mi istiyorsun? Хочешь всё испортить, выдвигая безумные обвинения?
Keyfim kaçık diye bu seçmeyi berbat etmek istemiyorum. Да, я не хочу испортить это прослушивание.
Tüm akşamınızı berbat etmek istemem. Не хочу портить вам вечер.
Nikahı berbat etmek dışında ne amacı olabilir ki bunun? Какой в этом смысл, кроме как сорвать свадьбу?
Ve şimdi, berbat etmek istiyorum her şey bizim için çalıştık. А теперь, вы хотите испортить все, что мы работали.
Yoo, yoo, noelini berbat etmek istemiyorum. Нет, я не хочу портить тебе рождество.
dolarlık takım elbisemi berbat etmek istediler. Хотели испортить мой костюм за баксов.
Hanım efendi, gününü berbat etmek üzereyim. Леди, мне придется разрушить вашу непорочность.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Berbat bir şey söyleyebilir miyim? Можно я скажу кое-что ужасное?
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Judson Philadelphia'nın dışında berbat bir mahallede büyüdü. Çok iyi bir okulda okumak için çok çalıştı. Джадсон вырос в ужасном районе возле Филадельфии, выцарапывая себе путь в школе Лиги плюща.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Olabilecek en berbat müzik zevkine sahipsin. У тебя самый ужасный музыкальный вкус.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Kapat çeneni. Anı berbat ediyorsun. Заткнись, ты портишь момент.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Her zaman şarkılarımın berbat olduğunu söylerler. Люсьен, твои песни - дерьмо.
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Yoksa sabaha kadar uyuyamam ve yarın berbat görünürüm. Иначе я не усну и буду выглядеть ужасно.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.