Sentence examples of "birlik" in Turkish

<>
Unutmayın, birlik olabilmeniz için, güvenmeniz ve iletişim kurmanız gerekiyor. Помните, чтобы достичь единства, вам нужно доверие и общение.
Bir kez daha farklılık ortadan kaldırılmalı ve birlik tekrar sağlanmalı. И вновь различие должно быть уничтожено, а единство восстановлено!
Bu birlik ABD'de SOPA ve PIPA'ya karşı savaşımdan ACTA anlaşmasının engellenmesine Internet özgürlükleri konusunda dönemin ruhunu yakaladı. Учитывая это, несколько групп недавно собрались вместе, чтобы составить Декларацию за свободу в Интернете.
Evet, ayrıca şuraya da birlik göndermemiz gerek. Еще ты должен отправить войска вот сюда тоже.
Burada ortak bir düşmana karşı savaş veriyoruz Sayın Başkan. Birlik olmamız çok önemli. Мы сражаемся с общим врагом, г-н президент, и важно оставаться едиными.
Eger kendi irkima karsi sizinle birlik oldugumu görürlerse onlari hakli çikarmis olurum. Альянс с вами против моего же вида, лишь докажет их правоту.
Durumun tatsızlığı sürmektedir, fakat eğer savaş gelirse, aydınlığın güçleri birleşip birlik oluşturacaklar. Ситуация остается сложной. Но если действительно будет война, все светлые силы объединятся воедино.
Farz edelim ki hâlâ hayattalar, aşağıya büyük bir birlik ışınlayarak onları tehlikeye atmak zekice değil. Если капитан и остальные еще живы, неразумно будет подвергать их опасности, высаживая большой отряд.
Sana, Bill Cutting ve onun faşist arkadaşlarına karşı bir birlik olmayı teklif ediyorum, evlât. Сынок, я предлагаю создать союз против Билла Каттинга и выдвигаемых им кандидатов на государственные должности.
Sen ve Birlik, tayt ve çizme gibisiniz. Ты и Юнити как леггинсы с кожаными сапогами.
Bu önerinin gerçekleşme sürecinde ilk adım, Kanada Eyaleti'ni oluşturan 1840 Birlik Yasası oldu. "Акт о союзе 1840 года" создал провинцию Канада.
Savaştan sonra Georgios Papandreu'nun himayesinde bir ulusal birlik hükümetinde Yeniden Yapılanma Bakanı oldu. После войны стал министром реконструкции в правительстве национального единства под руководством Георгиоса Папандреу.
Ebedi barış, birlik ve tekdüzelik. Вечный мир, единство и единообразие.
Saygı, birlik ve hoşgörü bilincini ve mesajlarını iletmek için kıyafetleri kullanmak. Использование одежды для осознания и понимания уважения, единства и терпимости.
Mart 1935'te ulusal birlik hükümetinin başbakanı oldu (üç önemli partiden oluşan bir koalisyon: В марте 1935 года он стал премьер-министром правительства национального единства (коалиция в составе трёх основных партий:
Paylaşılan bir din, ulus vatandaşları arasında ortak bir bağ olan birlik duygusuna katkıda bulunur. В первом аспекте общая религия может рассматриваться как способ формирования чувства национального единства, всеобщей связи между гражданами страны.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.