Sentence examples of "değer" in Turkish

<>
Gerçek aşk daima beklemeye değer. Настоящая любовь всегда стоит ожидания.
Ve gerçekten bu anın yakalamaya değer olduğunu mu düşünüyorsun? И ты думаешь, что этот момент что-то значит?
Bazı şeyler, kalbinin kırılmasına değer. Да. Некоторые вещи стоят разбитого сердца.
İnsanlar dünyayı organize etmek için değer sistemleri yaratırlar. Люди создают систему ценностей, чтобы упорядочить мир.
Değer verdiğim insanlar zarar gördü ve Jor-El haklıydı. Дорогие мне люди пострадали. И Джор-Эл был прав.
Kendi hayatından daha fazla değer verdiği birini korumak için. Чтобы защитить кого-то, чья жизнь дороже своей собственной.
Walsh'ın küçük ailemize katılmaya değer olduğunu mu düşünüyorsun? Думаешь, Уолш достоин стать частью нашей семьи?
Ne derler, bir resim bin kelimeye değer? Зачем говорить, когда картинка достойна тысячи слов?
Hatta senin bile çok değer verip, kilisede yanına oturmasına izin verdiğin biri. Таким достойным, что ты позволила ему сидеть на нашей скамье в церкви.
Seçimler bu şehir için ve insanları için kayda değer birşeydir. Ve bu bizim işimiz. Выборы - это событие для публичной сферы, часть жизни города и его населения.
Senin yaşında birisi, zeki, eğlenceli ve senin değer verdiğin biri. Кого-нибудь своего возраста, умного, веселого и ты будешь его любить.
Gerçekten bana hiç değer vermedi ve hayatıma sadece benden çalmak ve bana komplo kurmak için geri geldi. Она не заботиться обо мне и только вторгается в мою жизнь, чтобы обворовать меня и подставить.
Tabii, taşıması daha zordur, çünkü daha ağır olurlar. Ama buna değer. Вот носить их труднее, они же тяжелее, но оно того стоит.
İşbirliği yapan bir denekle birkaç gün, aylık teorik araştırmaya değer. Несколько дней с сотрудничающим субъектом тестирования могут стоить месяцев теоретических исследований.
Burada alınmaya değer bir şey olmadığına emin misin? Уверен, что здесь не было ничего стоящего?
Baş haber olmak ve sporcuların emniyeti konusunda ulusal bir tartışma başlatmak dışında değer miydi? Кроме привлечения заголовков и запуска национальной дискуссии по безопасности атлетов это действительно того стоило?
Artık yaşama o kadar değer vermiyorum. Kendi yaşamıma bile. Я больше не ценю жизнь, даже свою собственную.
Roma iyi bir adamın hayatına değer mi? Стоит ли Рим жизни одного хорошего человека?
Killian gerçekten sana çok değer veriyor. Киллиан действительно много для тебя значит.
Bazı şeyler uğrunda planlarını değiştirmeye değer. Некоторые вещи стоят изменения ваших планов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.