Sentence examples of "dinlemek" in Turkish

<>
Anne, hep bu asansör müziğini dinlemek zorunda miyiz? Мам, нам обязательно всегда слушать эту занудную музыку?
Konuşmak, dinlemek ya da susmak için birkaç gün. Пару дней, чтоб поговорить, послушать или помолчать.
Ben sizin tarafınızın hikâyesini dinlemek istiyorum. Я хочу услышать вашу версию истории.
Tabii ki eğer bana söylemek istersen. Biliyorsun, dinlemek işimin büyük kısmını oluşturuyor. Хотя, если вы захотите рассказать, готовность выслушать - часть моей работы.
Bu saçmalıkları daha fazla dinlemek istemiyorum! Не хочу больше слышать это дерьмо.
Yeni arkadaşlar kazanıp, üzücü hikayelerini dinlemek istemiyorum. Kendi hikayem bana yetiyor zaten. Я не хочу заводить друзей и выслушивать грустные истории, почему они здесь.
Tabii ya, kardeşini dinlemek yerine mantarlara inan sen. Разумеется, слушай плесень, а не родного брата.
Hadi ama, kimse beni dinlemek istemez. Да ладно. Никто не хочет меня слушать.
Başkasının sorunlarını dinlemek değişiklik olarak iyi oluyor. Нет. Хорошо послушать чужие проблемы для разнообразия.
Çocuklar, bir gün nasıl sağır olduğumun hikâyesini dinlemek ister misiniz? Итак, детишки, хотите услышать историю, как я оглох?
Tamam hadi ama. Bu saçmalığın daha ne kadarını dinlemek zorundayız? Да ладно, сколько ещё этого дерьма нам нужно выслушать?
Biliyorum dinlemek zor. Zaten hiçbirimiz de bunu yapmak istemiyoruz. Знаю, это неприятно слышать Никто этого не хотел.
Çiçek, sessiz bir akşam yemeği, dinlemek gibi şeyleri dene. Попробуй подарить цветы или устроить тихий ужин, или научись слушать.
Babacığım, seni daha çok dinlemek isterim ama halletmem gereken bir iş var. Папа, я очень хочу послушать об этом но сейчас я должна отлучиться.
Hayranlar yok. Büyük Theseus'un fikirlerini dinlemek için sıraya giren kimse yok. Никто не выстраивается в очередь, чтобы услышать речи великого Тезея.
Profesör Lurie, biz her iki tarafı dinlemek için buradayız. Профессор Лури, мы собрались, чтобы выслушать обе стороны.
Size çok tanıdık gelen içinizdeki bir sesi dinlemek zorunda kalırsınız. Будто знакомый голос, который ты не можешь не слушать.
Konuşmamı dinlemek için çörek ve bilete ne dersin? Пончик и билет, чтобы послушать мою речь?
Dünyanın dinlemek isteyeceği kişiler sizsiniz o yüzden evet, tabii ki. Kitap sizindir. Мир хочет услышать новости от вас, так что конечно, книга ваша.
Dinlemek, konuşmaktan iki misli daha önemlidir. Слушать в два раза важнее чем говорить.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.