Sentence examples of "eve" in Turkish

<>
Siz üçünüzü, Korra'yı eve getirme görevini almış sayabilir miyim? Я могу рассчитывать, что вы трое вернёте Корру домой?
Aslında Tom, Kongre üyesini eve götürmesini Doug yapsın diyoruz. Вообще-то, Том, в дом конгрессмена нас отвезёт Даг.
Ama gece: 00'de uyandığımda, hala eve gelmemişti. Но в три ночи ее еще не было дома.
Ania hala bebekken, yaklaşık altı aylıkken kamptan eve planlanandan erken geldim. Когда Ане было шесть месяцев, я вернулась раньше времени из лагеря.
Ondan eve gelip bana Matt konusunda yardım etmesini istedim. Я попросила его вернуться и помочь мне с Мэттом.
Onu mümkün olduğunca erken senin yanına eve getireceğim. Чтобы он вернулся к тебе как можно скорее.
Onu bul ve derhal herkesi eve topla. Найди его и собери всех в доме.
Eve bir sürü şey almamız lazım, değil mi canım? Нам нужны многие вещи по дому, да, детка?
Eve işlemediği bir suçtan ötürü ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya. Ив грозит пожизненный срок за преступление, которого она не совершала.
Peder son anlarında onu ziyaret etti ama onu eve gömeceğiz. Отец пришел для соборования, но мы похороним ее дома.
Ama diğer kardeşimiz eve gelince, bu pek mümkün olmadı. Но когда наш брат вернулся домой, это стало невозможным.
Clover Hill'de bir sürü eve temizliğe gider miydi? Так она много домов убирала в Кловер Хилле?
Bayan Webster, adım Çavuş Eve Stone. Askeri inzibattanım, Beşinci Soruşturma Birliğinden. Миссис Уэбстер, я - сержант Ева Стоун из -ой роты военной полиции.
Belli olmaz. Merkeze varınca, Eve için bir kayıp aranıyor ilanı vermeni istiyorum. Когда мы доберёмся до участка, я хочу подать заявление о пропаже Евы.
Beni eve getiremezsiniz, şu an değil.. Вы не можете отвезти меня домой сейчас.
Şimdi eve gidip, basit şeylerle eğlenelim. Давайте пойдём домой и насладимся простыми вещами.
torunum var ve Idaho'da çok büyük bir eve sahibim. У меня семнадцать внуков и огромный дом в Айдахо.
Eve geleli üç dakika oldu ve şimdiden ceza mı aldım? Я пробыл дома всего минуты и уже под домашним арестом?
Karım eve gelmeden önce halledilmesi gereken bir iş var. Очень нужно все сделать, пока не вернулась жена.
O uydu bağlantısında gördüğün şeyden dolayı eve gitmek için, elinden gelen her şeyi yapacak haldesin. У тебя есть что-то, благодаря чему ты можешь вернуться домой. Ты что-то увидел на экране.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.