Sentence examples of "güvenliğini sağlamak" in Turkish

<>
Güvenliğini sağlamak için kan döktüm. Я кровь пролила ради неё.
Rehinelerin güvenliğini sağlamak kolay olmayacak. Обеспечить безопасность заложников будет непросто.
Dünyanın güvenliğini sağlamak için sadece bir kez daha yapmanı istiyoruz. Вы должны это сделать еще раз, ради спасения человечества!
Fakat ard arda yıldızlararası kelle avcılarıyla savaşmak halk güvenliğini sağlamak için iyi bir yol gibi gözükmüyor. Но битвы с межзвездными охотниками за головами - не самый лучший способ обеспечить безопасность для людей.
Ama ailesine ve mezun öğrencilerimize, kampüsün güvenliğini sağlamak için her şeyi yaptığımız mesajını vermek istedim. Но я хотел известить родителей и выпускников, что мы делаем всё возможное для безопасности кампуса.
Asıl görevimiz, Federasyon gezegenlerinin güvenliğini sağlamak. Наш главный долг - безопасность планет Федерации.
Görevim onlar için iyi bir yaşam sağlamak. "Мой долг обеспечить им достойное существование.
Ancak Bakan, bunun sadece kamu güvenliğini korumak amacıyla yapıldığını ve sağlık personelinin görüşlerini özgürce ifade etme hakkına sahip olduğuna dikkat çekti. Однако министр объяснил, что это было сделано в целях обеспечения общественной безопасности и добавил, что медицинский персонал имеет право свободно выражать свое мнение.
İkinci gün oradaydın. Bu X-Box kafalıların odaklanmasını sağlamak ne kadar zor biliyor musun? ты справился на второй день ты знаешь, как сложно заставить его сосредоточиться?
Can güvenliğini garanti ettim. Я гарантировал его безопасность.
Bize yardım etmesini sağlamak için bir yol bulmalıyız. Я должен найти способ заставить его помочь нам.
Koruma yerel güvenliğini işi, Jedi'ların değil. Защита - обязанность службы охраны, а не джедаев.
Keisha'ya ihtiyacı olan bakımı sağlamak için yardımını istiyorum. Я прошу вас помочь обеспечить Кише должный уход.
Ayrıca Bileştirme Konseyi'nin güvenliğini NSS'in sağlamasına izin verdi. Также дал разрешение NSS на обеспечении безопасности комитета.
Bu kızın sesini duyurmasını sağlamak doğru bir iş. Дать этой девушки выговорится - это правильное решение.
Paul'e ailesinin güvenliğini sağlayacağıma söz verdim. Я пообещала Полу защитить его семью.
Burada kalmanı sağlamak için ne yapmalıyım? Как я могу заставить тебя остаться?
Batı yanlısı tutumunu göz önünde bulundurursak bence bir şansımız var. Ama can güvenliğini garanti altına alamazsak görüşmeler sürdürülemez. Учитывая его прозападные взгляды, он получит такую возможность, однако нельзя проводить переговоры без гарантий его безопасности.
Bu, seninle çalışmamı sağlamak için düzenlenmiş bir tür oyun mu? Это какой-то твоей трюк, чтобы заставить меня работать на тебя?
O da ailemin güvenliğini riske atıyor. Он подвергает риску безопасность моей семьи.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.