Sentence examples of "geride bırakıp" in Turkish

<>
Aramızda olan her şeyi geride bırakıp Glee kulübü için Noel'i kurtarmalıyız. Мы должны забыть наши трения, и спасти Рождество для Хора.
Ama frau Lowenstein geçen sezon yardı geride bırakıp gol atmadığı sürece bu bir boka yaramıyor. Но вряд ли Фрау Лёвенштайн может похвастаться четырьмя тысячами ярдов и пятьюдесятью тачдаунами за сезон.
Tüm bunları geride bırakıp, sıfırdan başlarız. Просто бросаешь все позади и начинаешь заново.
Seni öylece geride bırakıp gidemem. Не могу оставить тебя. Я...
Yakında her şeyi geride bırakıp Cleveland'a döneceğiz, tamam mı? Скоро мы вернёмся в Кливленд и оставим всё это позади.
Yani randevuya gitmemiz; her şeyi geride bırakıp geleceğe baktığımıza dair birbirimize söz verdiğimiz anlamına geliyor. Это будет своего рода обещание друг другу что мы готовы все забыть и никогда не вспоминать.
Kim bunları geride bırakıp yoluna devam edebilir ki? Как людям удается оставить что-то подобное в прошлом?
Belediye başkanınız olarak, sardalye konservesi yapmayı geride bırakıp, geleceğe bakmanın zamanının geldiğini biliyorum. И как ваш мэр, заявляю. Оставим рыбные консервы в прошлом и заглянем в будущее!
Bu gece her şeyi geride bırakıp daha iyi arkadaşlar olacağımız gece, değil mi? Эта ночь, когда мы оставляем все позади и становимся еще более лучшими друзьями?
Sesten ürktükleri zaman, küçük yavrularını bile bırakıp kaçabilirler. Испугавшись неизвестного звука, оно даже может убежать, оставив своего детёныша.
Şartlar yeterince acımasızken hükümetle medya tarafından geride bırakılmak, derin hoşnutsuzluk duygularını daha da arttırmakta. Будущее выглядит мрачно, и осознание того, что правительство и средства массовой информации оставили их позади, продолжает усиливать недовольство.
Seni bırakıp gittiğim içn özür dilerim. Прости, что мы тебя оставили.
İşlerin Evan Cross'a göre yapıldığı günler geride kaldı. Дни Эван Кросса по установлению повестки дня закончились.
Onları burada yalnız bırakıp mı? И оставим их здесь одних?
Dünya sadece kurbanların geride kaldığı bir yer haline geldi. Мир подошёл к отметке в которой остаются лишь жертвы.
Şimdi sızlanmayı bırakıp yardım et, yoksa peşinden sen de gidersin. Теперь хватит скулить и помогай мне, или иначе пойдешь отсюда.
Bunları geride bırakmak istiyoruz. Мы хотим двигаться дальше.
Anna'yı bırakıp kaçalım mı? Бросить Анну и драпать?
Bu sabah, en kötü günlerimizin geride kalmış olabileceğine dair bazı raporlar aldık. Этим утром мы увидели новые признаки того, что худшее уже осталось позади.
Bir ay önce bizi bırakıp gitti. Она нас бросила около месяца назад.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.