Sentence examples of "hastalık kontrol" in Turkish

<>
Salgın Hastalık Kontrol Merkezi adına mı çalışıyorsunuz? Вы работаете на Центр по контролю заболеваний.
Tom, bu Hastalık Kontrol Merkezinden Dr. Gawa. Том, это доктор Гава из Министерства Здравоохранения.
Hastalık Kontrol Merkezinde çalışıyordu. Emin. Работала в Центре контроля заболеваний.
Yarım saatimiz geçti ve konumuz Hastalık Kontrol Merkezi bütçe oylaması. Прошло полчаса и мы наблюдаем за голосование по бюджету ЦКЗ.
Üç merhum da tamamen sağlıklı önceden hiçbir hastalığı olmayan kişiler ve Hastalık Kontrol Merkezi tarafından sebebi hala araştırılmakta. Все трое покойных были совершенно здоровы и ранее не болели, а расследованием занялся центр по контролю заболеваний.
Hastalık Kontrol ekibimiz baskı altında çalışmak için eğitildi. Наша команда ЦКЗ обучена работать в стрессовых ситуациях.
Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum. У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий.
Hastalık belirtileri gösterenler derhal test edilecek. Любой признаки болезни будет проводить немедленно.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Hastalık, açlık ve zorluklara son vermeyi. Покончить с болезнями, голодом, трудностями.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Korkan insanların hastalık yüzünden doktorlarını suçlayıp yaralayıp, hatta öldürdüğünü daha önce de görmüştüm. Испуганные люди винят докторов в своей болезни, и бьют, даже убивают их.
Şey, neden çantadaki izleri kontrol etmiyorsun. Поэтому вы должны проверить отпечатки на сумке.
hangi hastalık daha iyi olur? Какая болезнь способна на такое?
Zack, benzeri bir etkiye sahip bir gazın kullanılmış olması ihtimaline karşılık hava kanallarını kontrol ediyor. А Зак проверяет вентиляционные шахты, пытаясь установить не применялся ли газ для создания похожего эффекта.
Eğer bana onun hastalık dosyalarını verirseniz. Мне нужно изучить историю его болезни.
Sen, evini kontrol edip, radyasyon ve toksin testleri yap. Ты, проверь его дом и лабораторию на радиацию и токсины.
Bu hastalık, insanların yeteneklerini etkiliyor. Эта болезнь влияет на способности людей.
Evet, sadece göldeki iki tekneyi kontrol edeceğim. Да, только проверю две лодки на озере.
Çünkü bu hastalık ilerliyor, ve yayılıyor. Поскольку его заболевание прогрессирует. Понимаете, прогрессирует.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.