Sentence examples of "hisselerini satın" in Turkish

<>
Bu yatırım fonu üç haftadır çaktırmadan Grup hisselerini satın alıyordu. В последнее время этот инвестиционный фонд искупал втихомолку акции группы.
Her mali yılın çeyreğinde, gelirlerin % unu kazanamazsa diğer ortak onun hisselerini satın alarak devre dışı bırakabilir. Если один из партнёров не приносит% дохода каждый отчётный квартал, то другой может выкупить его часть.
2010 yılında Fidelity Growth Partners Europe (FGPE) şirketin azınlık hisselerini satın alarak şirkete katılmış oldu. В мае 2010 года инвестор Fidelity Growth Partners Europe (FGPE) присоединился к InnoGames, с небольшой долей.
O çiftliği satın alabiliriz. Мы купили бы ферму.
Hisselerini al, şirketi al, yapabildiğini yap. Купили акции, купили компанию, что можете.
Bu mutluluğu satın almıyor. Это не покупка счастья.
1916 yılında Johan Petter Johansson Enköpings Mekaniska Verkstad daki hisselerini Berndt August Hjort "a sattı ve firma AB BA Hjort & Co. В 1916 Юханссон продает свою долю в "Enkopings Mekaniska Verkstad" Берндту Августу Хьёрту и компании сливаются новую корпорацию "BA Hjort & Co.
Biraz arazi ve bir eş satın aldı. Он купил землю и купил себе жену.
2002'de Şirket Birleşik Krallık'taki yapı taşı olan hakim hisselerini (%58) özel sermaye şirketi Alchemy Partners tarafından kurulan Rex 2020 Limited'e sattı. В 2002 году Regus продала контрольный пакет акций (58%) своего бизнеса в Великобритании компании Rex 2002 Limited, подразделению Alchemy Partners.
Her kadın satın alınabilir. Всех женщин можно купить.
Satın alacak kimse de kalmadı. Купить больше не у кого.
Üstüne inşa edeceğim toprak satın almam lazım. Мне нужно купить землю, для строительства.
Ekmek, patates ve şekerinizi ben satın alıyorum! А на что я буду покупать вам еду?
Biz arazi ve mülkiyet satın alma konusunda uzmanlaşmış bir İngiliz şirketiyiz. Мы - британская компания, специализирующаяся на покупке земли и недвижимости.
Bessette hepsini satın almış. Бессетт их все скупил.
Özellikle ev satın alma zamanı gelince. Особенно когда пришло время покупать дом.
Bileti ben satın aldım, bu sebeple bu bilet bana ait. Подождите. Я приобрела билет, а следовательно, он принадлежит мне.
Ve şimdi onu geri satın alması için annene yardım ediyorsun? И как сейчас ты пытаешься помочь матери выкупить его машину?
Savunmanın delili satın almaya çalıştığı gayet açık. Очевидно, что защита пыталась купить доказательства.
Dairemi satın almam gerek. Мне нужно купить квартиру.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.