Sentence examples of "icat etmeye" in Turkish

<>
Ne harika, sizler gibi bir şeyler icat etmeye ve keşfetmeye bayılıyorum. Это потрясающе. Как и вы, я люблю изобретать И проводить исследования.
O yüzden tüm gün "Siyah Giyen Adamlar" daki hafıza silici aleti icat etmeye çalışırken mızmızlanıyor zaten. поэтому он ныл весь день что надо попытаться изобрести ту штуковину - очиститель памяти из Людей в Черном.
Yunanlılar demokrasiyi icat ettiler, ama oradaki adamlar özgür değil. Греки изобрели демократию, но люди в Греции не свободны.
Bir silahla intihar etmeye kalkmıştım. Я пытался сделать это пистолетом.
Bu adam icat edene dek Hepatit V diye bir şey yoktu. Гепатит Ви не существовал, пока его не создал этот человек.
Sadece Ezra'ya yardim etmeye çalisiyoruz. Мы просто пытались помочь Эзре.
Sanırım bisikleti Yunanlar icat etmiş. Кажется, велосипед изобрели греки?
Sadece diğer Seraf'ı bulmak istiyoruz ki hepinizin bedenindeki kutsal metni tercüme etmeye yardım edebilelim. Мы лишь хотим найти другого Серафима, чтобы перевести священные письмена на ваших телах.
Tek sayıları ben icat etmedim, Seth. Не я нечетные числа придумала, Сэт.
Bu adamlara yardım etmeye çalıştım. Konu hakkında hiçbir şey... Я просто помогала ребятам Я ничего не знаю о...
Yer fıstığını icat eden eleman hangisiydi? На парня, который придумал попкорн?
Test etmeye başlayabiliriz ama kültürler büyümeden ölmüş olur. Но пока будет готов посев, он умрет.
Buradaki insanlar en kısa zamanda kumaş yumuşatıcıyı icat etmeli. Людям этого времени побыстрее нужно изобрести кондиционер для белья.
Sence örtbas mı etmeye çalışıyorlar? Думаешь, это просто прикрытие?
Bunu kimin icat ettiğini biliyorsun, değil mi? Вы знаете, кто это придумал, а?
Şimdi gidip bir yerde dua edin ve burada tövbe etmeye başlayın. Ты пришёл сюда и молишься, и начинаешь испытывать чувство покаяния.
çimeni kimin icat ettiğini biliyor musunuz? Вы знаете, кто изобрел газон?
Birlikte yolumuza devam etmek yüzleştiğimiz, yaşam tarzımızı yok etmeye ant içmiş kararlı bir düşman tehdidini anlamayla başlar. Движение вместе вперед начинается с понимания угрозы, с которой мы столкнулись. Враг поклялся разрушить наш образ жизни.
Cazı sen icat ettin! Ты - придумал джаз.
Efendi intihar etmeye çalisiyor! Хозяин пытался убить себя.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.