Sentence examples of "istediğin" in Turkish

<>
Eğer ayrılmak istiyorsan bu savaşmak istediğin anlamına gelir. Если ты хочешь уехать значит, хочешь воевать.
Başka bir boyuttan gelen dev bir canavara istediğin şeyi yaptırmak her yiğidin harcı değil. Убедить гигантское существо из другого измерения делать, что ты хочешь - непростая задача.
Yasa dışı sitelerin sanal şehri, istediğin her şey isimsiz bir şekilde alabilirsin. Виртуальный город нелегальных сайтов, где все что угодно может быть куплено анонимно.
Neyi açıklayacaksın, kahraman olmak istediğin için şirketi tehlikeye attığını mı? Что поставил фирму под удар, потому что хотел стать героем?
Sadece bilgin olsun diye söylüyorum, istediğin zaman buna son verebiliriz. Просто чтобы ты знал, мы можем остановиться в любой момент.
Seni her zaman olmak istediğin biri hâline getirdi. Ты стала тем, кем всегда хотела быть.
Bilgisayar gücünü, çevikliğini, hızını ve istediğin her şeyi ayarlayabilir. Компьютер изменит его силу, ловкость, скорость - что захочешь.
Bu yıldızı istediğin zaman yeni ve.... heyecanlandırıcı, ateş ve müzik yüklü başka bir yıldızla değiştirebilirsin. Эту звезду ты можешь поменять в любое время на новую, свежую, вооруженную огнем и музыкой.
Artık istediğin şeyi içebilirsin Jimmy, çünkü artık işimiz bitti. Можешь теперь пить что хочешь, Джимми, Мы расходимся.
Sana tekerlekli bir sandalye alırım istediğin yere gidersin. Я куплю тебе коляску, кати куда пожелаешь.
Bunu yapardım John gerçekten. Ama benden istediğin şey tamamıyla çizgiyi aşıyor. С удовольствием сделал бы это, но вы просите переступить черту.
Bu adamlar sana, olmak istediğin şeyi hatırlatıyorlar değil mi? Эти люди напоминают тебе, кем ты хотел стать. Так?
Demek istediğin, Meksika veya Kanada'dan buraya kanun dışı bir şekilde düşen biri mi? Ты хочешь сказать того, кто незаконно проник в страну из Мексики или Канады?
Şu anda tek istediğin beni vurmak, ama beni vurmak için Tom'a ateş etmen gerekecek. Я знаю, что ты хочешь меня пристрелить. Но прежде ты должен продырявить малыша Тома.
Seni istediğin yere götürmeyi teklif ettim ama aklına gelen en iyi yer burası mıydı? Я предлагал взять тебя куда угодно, и это всё куда ты захотела пойти?
Artık Sofie'nin seninle çalışmasını dert etmene gerek yok. Sanırım istediğin de buydu, değil mi? Софи с тобой не работает, беспокоиться не о чем - ты ведь этого хотел?
Evet ve istediğin rengi seçebilirsin demiştin ya ben de beyaz aldım. Да. Вы разрешили выбрать любой цвет, и я выбрала белый.
Madem bu kadar çok istediğin şey buydu şimdi neden Rumplestiltskin'ın hançerini istiyorsun? Если именно этого ты так хотела, то зачем тебе кинжал Румпельштильцхена?
Bahsi geçmişken, istediğin kader gerçekten bu mu? Кстати говоря, ты действительно хочешь такую судьбу?
İtiraf etmek istediğin başka bir şey var mı? Есть еще что-нибудь в чем ты хочешь признаться?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.