Sentence examples of "istediğini elde" in Turkish

<>
David istediğini elde eden bir adamdır. Дэвид всегда получает, что хочет.
Kapıyı tekmeyle kıran, taleplerde bulunan ve istediğini elde eden kız olmak istiyorum. Я хочу быть девушкой, которая требует и получает то, чего хочет.
Yılan istediğini elde etmek için seni kullanıyor. Змея соблазняет тебя, чтобы получить своё.
Snart Flash'le savaşmak istiyorsa eğer, istediğini elde edecek. Если Снарт жаждет боя с Флэшем он его получит.
O istediğini elde etmenin yolunu bilir. Она знает, как получить желаемое.
O istediğini elde etmek için insanları kullanıyordu. Она манипулирует людьми, чтобы получить желаемое.
Fransız tostu değil, ne yazık ki. İnsan her istediğini elde edemiyor. Не французская булочка, к несчастью, но нельзя же иметь все.
Bununla ne elde etmek istediğini. Чего он хочет этим добиться.
Eleştiriye tepki olarak Sir Puka, bürosunun sadece "tıbbi malzeme sıkıntısı gibi hassas konularda özellikle toplumdaki korku ve karışıklıklardan kaçınmak için haberlerin tutarlı olmasını" istediğini açıkladı: В ответ на критику министр Пука пояснил, что его Канцелярия хочет обеспечить "согласованность заявлений во избежание страха и замешательства в обществе, особенно в том, что касается таких острых тем, как нехватка медицинских препаратов":
Fotoğrafları bile elde etmiş. Она даже достала фотографии.
Eğer olur da bitkisel hayata geçerse onu doğal bir şekilde göndermemizi istediğini açık bir şekilde bana söyledi. Что если она впадет в кому, она ясно дала мне понять, что хочет уйти спокойно.
Belki para elde etme konusunda başarılı olamadın ama borcun kabulünü tam anlamıyla sağladın. Хотя ты и не преуспел в возвращении долга, ты получил формальную расписку.
Evet, biz Monty'nin bunu istediğini duyduk. Да, мы узнали что он сделал.
Ancak olumlu bir jüri kararı elde etme şansınız oldukça düşük. Думаю, ваши шансы получить положительное судебное решение очень малы.
Bu senin neden inanmanı istediğini açıklar, ama bunu yapmak zorunda olmasını değil. Это объясняет, почему она хотела верить вам, но не почему поверила.
Olumsuz, veri elde edemedik. Нет, невозможно получить данные.
İddiayı kazanmak istediğini sanıyordum. - İstiyorum. Я думала, ты хочешь выиграть спор.
İstediğin savaşı elde ettin. Ты получила свою войну.
Başkan provaları görmek istediğini söyledi. что хочет увидеть репетицию оркестра.
Şu ana kadar hiçbir şey elde edemediler. Они не смогли получить ничего, но.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.