Sentence examples of "istemiyorum" in Turkish

<>
Ben sadece öğlen yemeklerimi tek başıma yemek istemiyorum. Я не хочу каждый день обедать в одиночестве.
Seni kaldırıp yere attığım için üzgünüm ama bu iyi gidiyormuş gibi gelmiyor o yüzden zamanımızı harcamak istemiyorum. Прости за тот бросок. Кажется, у нас ничего не выйдет. Я не хочу тратить наше время.
Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak. Мама, я не хочу идти с дедушкой. Оставь меня здесь.
Burada bir damla kök birası bile görmek istemiyorum. Я не желаю видеть ни капли шипучки здесь.
Hayır, sadece acil ve ameliyathane arasındaki klasik çatışma bizde de olsun istemiyorum. Нет, просто мне не нужен конфликт между скорой и операционной, понятно?
Hayır, hayır, hayır, hayır. Kara borsa boku istemiyorum. Нет, нет, нет, мне не нужно это дерьмо.
Onu uyandırmak istemiyorum ama yol açılmış. Hey Carl! Не хочется его будить, но дорогу расчистили.
Ve seni ölü olarak görmek istemiyorum, ne demek istediğimi anlatabildim mi? И не хочу, чтобы тебя убили, понимаешь? - Убили?
Ben de en az senin kadar bunun duyulmasını istemiyorum. Я не больше твоего хочу, чтоб это всплыло.
ölmek istemiyorum ama çok korkuyorum tek teselli İsa dır onun da kanı ter gibi damladı. Я не хочу умирать. Мне страшно. Если вас это утешит, Иисусу тоже было страшно.
Bak, şu an seninle uğraşmak bile istemiyorum, beni anlıyor musun? Я не хочу с тобой общаться сейчас, чёрт возьми. Ты понял?
Dostum, eğer bu bir rüyaysa, asla uyanmak istemiyorum! Чувак, если это сон, я не хочу просыпаться!
Bak, dostum, ben de buna inanmak istemiyorum. Старик, я тоже не хочу верить в это.
Bu saçmalıkları daha fazla dinlemek istemiyorum! Не хочу больше слышать это дерьмо.
Ben sadece arkadaş olmak istiyorum, seninle çıkmak istemiyorum. Я хочу быть друзьями, я не хочу встречаться.
Ne onu ne de işimizi hiçbir şekilde tehlikeye atmak istemiyorum. Я просто не хочу подвергать риску нашу работу. Или его.
Haydi bebeğim, danstan daha fazlasını yaparsın Sanırım seni alacağım, Annenden kamçı yemek istemiyorum. Думаю, я возьму тебя, не хочу, чтобы ты получила травму из-за мамы.
Şu an gerçekten senin aptal altın çağını duymak istemiyorum. Не хочу я сейчас слушать про твои золотые времена.
Sheldon, bu konuda cidden daha fazla konusmak istemiyorum. Шелдон, я правда не хочу говорить об этом.
Bak, eğlenceni mahvetmek istemiyorum ama insanların sana böyle davrandığını görmek istemiyorum. Не хочу портить веселье, но эти парни ужасно к тебе относятся.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.