Sentence examples of "kötü yaralanmış" in Turkish

<>
Kadın çok kötü yaralanmış küçük kız da ölmüş. Женщина в тяжелом состоянии, а девочка погибла.
Kafasından çok kötü yaralanmış. У нее плохая рана.
Bu adam çok kötü yaralanmış efendim. Этот парень сильно ранен, сэр.
Yıllardır devam eden çatışmada, yaklaşık 00 insan yerinden edildi ve şimdi kampta Çin sınırı yakınında kötü koşullarda yaşıyorlar. За время продолжающегося конфликта около человек были перемещены и теперь живут в лагерях недалеко от границы с Китаем в очень плохих условиях.
Bart, Martin ciddi biçimde yaralanmış ya da ölmüş olabilir. Haklısın. Барт, Мартин может быть серьезно ранен, или даже хуже.
Ankette, sadece yüzde'lik kısım "iyi veya çok iyi" derken, Eyalet seçmenlerinin yüzde'u hükümeti "kötü veya çok kötü" şeklinde değerlendirdi. В ходе опроса, процентов избирателей оценили его работу в правительстве как "плохо или очень плохо", только процентов ответили "хорошо или очень хорошо".
Şeytanî sağ eli yaralanmış. Правая Рука Дьявола повреждена!
İşte burası kötü adamların mekanı. Это.. земля плохих парней.
kurban erkek ateşli silahla karnından yaralanmış. Мужчина, ранение в область живота.
Kötü polis olmaktan bıktım artık. Я устала быть плохим копом.
Diğer sürücü fena yaralanmış. Другой водитель был ранен.
Kötü Polis ofisinizde sizi bekliyor. В офисе вас ждет Злой коп.
Yaralanmış ve kan kaybediyordu Nolan'ın bunu tek başına başarmasına olanak yoktu. Раненый, истекающий кровью Нолан не мог выбраться из города сам.
Bu da geçenki kadar kötü mü? Она такая же плохая как прошлая?
Anlaşılan o ki ağırlık limitini yanlış tahmin etmişler birkaç şişko da yaralanmış. Видимо, они переоценили прочность мотоциклов и пострадала целая куча толстых детишек.
Neden kötü bir kız oldunuz, Rahibe Lucy? Почему ты была плохой девочкой, сестра Люси?
Bu adam karnından yaralanmış. Он ранен в живот.
Sadece kötü yerlerini ayır. просто отложи плохие куски.
Harper kısa bir zaman önce bir çatışmada yaralanmış. Харпер был ранен в перестрелке несколько лет назад.
Örtbası suçtan daha kötü hale getirme. Не делай прикрытие хуже самого преступления.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.