Sentence examples of "küçük çocuğun" in Turkish

<>
Ve dışarıdaki küçük çocuğun hatırına. И ради маленькой девочки снаружи.
Küçük çocuğun dansıyla büyülenmiştim. Меня заворожил танец малыша.
En küçük çocuğun, tadını çıkarmalısın. Он твой младшенький, насладись моментом.
Bu küçük çocuğun kahramanı, babası. Герой этого мальчика - его отец.
Ameliyatla küçük bir çocuğun tümörünü alacağız. Это удаление опухоли у маленького ребенка.
Henry, küçük bir çocuğun hayatını kurtardın. Генри, ты спас жизнь маленькому мальчику.
Burada küçük çetin bir çocuğun var. У вас там сильный маленький мальчик.
Tsuruga, Japon Deniz Kıyısı tarafında Kyoto'nun bir saat kuzeyinde küçük bir şehir. Цуруга - маленький городок на берегу Японского моря, примерно в часе езды на машине к северу от Киото.
Çocuğun göğsündeki posterde "Tayvan'ı seviyorum ve nükleer kazaları istemiyorum" yazmaktadır. На листовке, которую держит мальчик, можно прочитать "Я люблю Тайвань и не хочу ядерной катастрофы".
Küçük ailelere ait dükkânlar ve lokantalar ucuz ve elverişli ürünler sunar ve brandalar esnafı yağmur, kar ve güneşten korurdu. Маленькие семейные магазинчики и закусочные предлагали дешевое и удобное питание, а тент над головой защищал покупателей от дождя, снега и жаркого солнца.
El bombası da öyle, bir çocuğun eline geçinceye kadar tabii. Так что это граната, но ещё не в руках ребенка.
Brokoli ve maydanoz kimi zaman orman gibi görünebilir ya da suyun üstünde yüzen ağaç yaprakları küçük teknelere benzeyebilir. Брокколи и петрушка похожи на деревья в лесу, а листья, плывущие по воде, напоминают маленькие лодочки.
Oyunculuk dersinden çocuğun biri işte. Это парень с моих занятий.
Afrika ve Arap Yarımadası'na sınırdaş küçük bir ülke olan Cibuti, Batı'nın cihatçılık ile mücadelesinde önemli bir rol oynuyor. Джибути представляет собой маленькую страну на границе Африки и Аравийского полуострова, играющую важную роль в борьбе Запада против джихадизма.
Çocuğun için bir banka hesabı. Трастовый счет на твоего ребенка.
Ülke zaten kuraklık, yüksek işsizlik oranı ve yaygın yoksullukla baş eden küçük bir ülke. Эта маленькая страна уже сталкивалась с голодом, высоким уровнем безработицы и засухой.
Çocuğun hayaleti de habis bir hayalet. И что призрак мальчика не хороший.
Takaoka, Japon Deniz Kıyısı'nda başka bir küçük şehir ve son birkaç yüzyılda pek değişmeyen mahallelerde birçok eski tip Japon evlerini barındırıyor. Такаока - еще один небольшой городок на берегу Японского моря со множеством старинных японских домиков в месте, которое не менялось на протяжении нескольких сотен лет.
Tabii toplama bir bilgisayarla bir çocuğun her şeyi alt üst ettiği zamana kadar. Пока один мальчишка с самодельным компьютером не перевернул все с ног на голову.
Her bölümün kendi programı, kendi küçük sırları var. У каждого департамента свои задания, свои маленькие секреты.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.