Sentence examples of "kırık" in Turkish

<>
Bu hayatım boyunca gördüğüm en küçük kırık olsa gerek. Это самый маленький перелом, который я когда-либо видел.
Sadece kırık bir kalp gerçek kötülüğü hissedebilir. Только разбитое сердце может чувствовать истинную злобу.
Papazın arabası, dışarıda ne arıyor hem de camı kırık bir şekilde? Что делает машина преподобного на дорожке и почему у нее разбито окно?
Kırık kaburga kemikleri, kırık kürek kemiği var. Ve tam iyileşmemiş dikişler mevcut. Başının üstünde, başının yanlarında. У неё сломаны рёбра, сломана ключица, также имеются незажившие швы вдоль верхней и боковой части головы.
Açıkçası kırık boyun benim asıl dikkatimi çeken kısımdı. Честно сказать, сломанная шея меня больше привлекла.
Peki o keşişler, kırık kalp nasıl onarılır, öğretti mi? А эти монахи научили тебя, как справиться с разбитым сердцем?
Kafatasında, yaklaşık üç santim genişliğinde dikdörtgen biçimli, üç adet kırık var. Три вдавленных перелома черепа, которые оставили квадратные следы приблизительно один дюйм шириной.
Üçüncü kaburga kemiğinin ön yüzeyindeki kırık çizgilerinin pürüzlü olduğu görülmekte. Aynı şekilde dördüncü ve beşinci de buna dahil. Здесь есть зубчатые линии переломов на передней поверхности третьего грудинного ребра, как и на четвёртом и пятом.
Fakirlik içinde ve acı çekerek kırık bir kalple öldü. Она умерла из-за разбитого сердца в бедности и боли.
dolar ve iki kırık bardak. баксов и два разбитых стакана.
Röntgen, dördüncü tarak kemiğinin kırık olduğunu gösterdi. Рентген показал, что четвертная пястная кость сломана.
Sen kemikleri seviyorsun; kırık kemikleri seviyorsun, değil mi? Тебе нравятся кости, ты любишь сломанные кости, да?
Hayır, ama kırık hali daha değerli. - Bunun için teşekkür ederim. Нет, не должно, но сломанный ценней, так что спасибо вам.
Sonu, kırık bir kaburgayla ve bir ay boyunca farkına bile varmadığım bir kanguru dövmesiyle bitti. Всё закончилось сломанным ребром и татуировкой кенгуру, о которой я не подозревал в течение месяца.
Bilseydim her şeyin ilacı birkaç kırık kemik yıllar önce, Jake'i beysbol sopasıyla patates eder bırakırdım ya! Знал бы, что нужно всего лишь пару сломанных костей, отходил бы его бейсбольной битой давно!
Ama bu yerel sarhoş boynu kırık şekilde nasıl suya düştü? Но как местный пьянчужка оказался в воде со сломанной шеей?
Bir erkeğin, kırık bir burunla daha hoş görünmesi oldukça garip. Если разобраться со сломанными носами, у мужчин гораздо лучший вид.
Bunun kötü bir kırık olduğunu anlıyorum, ama o kadar ağrımıyor. Я понимаю, что перелом плохой, но болит не сильно.
Ve bir de Martha'nın evindeki kırık ayna var. И здесь, в доме Марты разбитое зеркало.
Pekala, pencere kesinlikle kırık, ancak çerçeve sağlam görünüyor. Ну, хотя окно и разбито, рама не повреждена.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.