Sentence examples of "pencerenin dışında" in Turkish

<>
Her pencerenin dışında bir takım istiyorum. Пусть команда следит за каждым окном.
Fakat bu sefer, bu popüler Facebook sayfasının ardındaki gençler Yangoon'un dışında kalan Myanmar halkının durumu hakkında daha fazla şey bulmayı umuyor. Однако сейчас тинейджеры, принимающие участие в этом известным Facebook - проекте, планируют узнать больше о положении жителей Мьянмы за пределами Янгона.
Sizin pencerenin altındaki çöp kutusuna bir çöp torbası atmış. Он выбросил мусорный пакет в бак под вашим окном.
Böylece hareket etme özgürlükleri, okuma şansları ve ev dışında işte çalışma olanakları yok edilmekte. В итоге они теряют свободу передвижения, шанс на образование и, в большинстве случаев, право на работу вне дома.
Pencerenin yerini değiştirdim. Böyle güneş daha iyi geliyor. Я переделал окно, чтобы сюда попадало солнце.
Bu benim kontrolümün dışında. Это вне моего контроля.
Bu ekmekler üç gün gidiyor, soğuksa dört gün bile gider hatta. Pencerenin yanına koyarsan tabii. Эти булочки съедобны три дня, четыре - если холодно и ты положила их на подоконник.
Seninle çalışmak dışında mı? Кроме работы с тобой?
Gerçek dünya hemen pencerenin ardında. Реальный мир прямо за окном.
Ama ben okul dışında pek konuşan biri değilim. Но не мне говорить от лица моего колледжа.
Bir önceki kiracı pencerenin kilidini kırmıştı. Предыдущий жилец сломал замок на окне.
Philip, Ark dışında araştırma mı yapıyor? Филип проводит своё исследование, вне Центра?
Ha bu arada, o pencerenin parası cebinden çıkacak. И, кстати, ты заплатишь за новое окно.
Judson Philadelphia'nın dışında berbat bir mahallede büyüdü. Çok iyi bir okulda okumak için çok çalıştı. Джадсон вырос в ужасном районе возле Филадельфии, выцарапывая себе путь в школе Лиги плюща.
"Noel ağacı pencerenin tam önünde duruyordu... "Наряженная ёлка стояла прямо у окна...
Sakız dışında yeşil bir şeyi ağzıma koyamam ben. Я не ем ничего зелёного, кроме жвачки.
O kadar çok okudum ki kelimeler artık kafamda kendiliğinden beliriyor ve sanki bir pencerenin açılması gibi. Я перечитывала её столько раз что слова просто возникают в моей голове как будто окно открывается.
Büyük baş hayvanların çektikleri acıya yeni bir bakış açısı kazanmak dışında tabii. Ну, кроме того, что начинаешь уважать борцов за права животных?
Onu dışarıda, pencerenin altında ölü buldum. Нашёл её мертвую на улице под окном.
Bu dron, kolektif dışında hayatta kalamaz. Этот дрон не может выжить вне коллектива.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.