Sentence examples of "süredir" in Turkish

<>
Çok uzun bir süredir yoktun ve bir çok şey değişti. Ты ушел очень давно и многое изменилось с тех пор.
Evet, ben de bir süredir buralardaydım. Да, я тоже здесь уже давно.
Üç saat kaçırılmış çocuklar için çok kritik bir süredir. Три часа - лимит времени для поиска похищенных детей!
Julie, bir yılı aşkın süredir birlikteyiz. Джули, мы вместе уже больше года.
Başkan Joo, finansal olarak sizi uzun süredir destekliyor olduğu için kolay bir karar olmadığını biliyorum. Возможно, потому что председатель Чу долгое время заботился обо мне, я понимаю Ваши сомнения.
Şşş! Tahminen uzun bir süredir eşini arıyordu. Думаю, он искал свою жену очень долго.
Şu anda Milupa, 80 yılı aşkın bir süredir bebek maması üretiminde deneyim sahibidir. В настоящее время Milupa имеет опыт в производстве детского питания уже более 80 лет.
Bir süredir Çavuş Platt ile çalışıyorum, o yüzden onunla ilgili iyi bir fikrim olduğunu düşünüyorum. Я работаю с сержантом Платт уже довольно долго, поэтому у меня есть своя точка зрения.
Bu çocuk zaten bunun iki katı süredir kayıp. Этого ребенка нет уже в два раза дольше.
Bu Cecile Longo, uzun süredir mi Paris'teymiş? И Сесиль Лонго - как долго она пробыла в Париже?
Ve Vex çok uzun süredir benim çok iyi bir müşterimdir. Векс был моим хорошим клиентом в течение очень долгого времени.
Bu işi, beklenmeyeni her zaman bekleyecek kadar uzun süredir yapıyorum. Я занимаюсь этим уже довольно давно, чтобы постоянно ждать неожиданностей.
Bunu bir süredir yapmadım, çok güç harcıyor. Давно так не делал - много энергии тратится.
Bir süredir mutlu olmamıştım ve bu güzel, anlıyor musun? Я уже давно не был счастлив и сейчас мне хорошо.
Dışarıda uzaylılar var, ve bizden çok ötede teknolojilere sahipler, ve bir süredir bizim varlığımıza müdahale ediyorlar. Там есть инопланетяне с более развитой технологией и они вмешивались в наше существование в течении достаточно долгого времени.
Ben uzun bir süredir bunu istiyordum. Я хотела этого уже очень давно.
Jake, benim yaşamımda uzun süredir olan en iyi şeysin. Ben de korkuyorum. Джейк, ты лучшее, что случилось в моей жизни за долгое время.
Uzun süredir ihmal edilen ABD toprağı olan Porto Riko ve ekonomisi turizme bağlı olan ABD'nin Virgin Adaları üzerinde geçen bir hikaye. Но * таким же является * и то событие, когда ураган проходит прямо через Пуэрто - Рико, территорию, на которую США уже долго не обращают внимания, а также через Виргинские острова, другой район США, выживание которого напрямую зависит от туризма.
Uzunca süredir bu kadar dikkatli davranan biri, neden böyle kayıt altına alınmış bir delili evinde bıraksın ki? Он все время вел себе очень осторожно,.... а теперь вдруг оставил улику - запись, зачем?
Bu bataklıkta az da olsa umudum olmasının tek sebebi o şeyin uzun süredir ortaklıkta olmamasıdır. Я думал у меня есть шанс только потому, что он давно пропал с улиц.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.