Sentence examples of "sorular" in Turkish

<>
Bir şeyleri daha iyi anlayabilmek için sorular sorarız. Мы задаем вопросы чтобы лучше понимать некоторые вещи.
Sana bir kaç sormak istiyorum Raul Lopez hakkında sorular. Я хочу задать вам пару вопросов о Рауле Лопесе.
Sana tek kelimede cevap verebileceğin basit sorular soracağım. Я лишь хочу задать тебе пару простых вопросов.
Kendi kendime sorular soruyordum ve cevaplar muhteşem bir hızla geliyordu, evet, evet! Я задавал себе вопросы и ответы приходили с поразительным рвением, да! Да!
Bana Lydia hakkında sorular sorup duruyorlar Peter'ın onu nasıl ısırdığı falan, ve şimdi de o adamı gönderdiler. Они задавали мне вопросы про Лидию, и как Питер укусил её. А теперь они послали этого парня.
Yani, eğer bu komplonun bir parçası olsaydım neden sana sorular sorayım ki? Будь я частью этого заговора, зачем мне задавать тебе все эти вопросы?
İnsanlar bana sürekli medikal sorular soruyor. Люди постоянно задают мне медицинские вопросы.
22 Mayıs'ta el-Şerif tekrar gözaltına alındı ve Trafik İdaresi Genel Müdürü Tümgeneral Süleyman El-Ajlan'a gazeteciler sürüş yapan kadınlarla ilgili trafik düzenlemeleri hakkında sorular sordu. 22 мая аш-Шариф была вновь задержана. Журналисты начали задавать вопросы генеральному директору управления транспортом генерал-майору Сулейману аль-Ажлану о правилах дорожного движения для женщин.
Hele de şimdi soracağımız sorular hakkında daha fazla fikir sahibiyken daha iyi bir bilgi almamız mümkün. Теперь у нас есть представление о том, какие вопросы задавать. Есть возможность получить что-нибудь полезное.
Burada ilk defa nasıl başladınız gibi bazı kişisel sorular da var. Там несколько личных вопросов вроде того, как вы впервые подсели.
Polis, Peder Logan'a bazı sorular soracakmış. Полиция хочет задать отцу Логану несколько вопросов.
Ondan sonra insanların kafası karışmaya başladı. Onlar da sorular sormaya başladılar. Тогда люди ни в чем не уверены и начинают задавать вопросы.
Size Zalman Drake ile ilgili bazı sorular sormak istiyoruz. Нам нужно задать вам несколько вопросов о Залмане Дрейке.
Cevabı olmayan sorular için buradayız ve amacımız gerçeği bulmak. Мы ищем ответы на сложные вопросы и добиваемся правды.
Vorta danışmanı şüphelenmeye başladı. Sorular soruyor, benim sektörüme sürekli rutin güvenlik kontrolleri yapıyor. Здешний ворта-советник начинает что-то подозревать - он задает много вопросов, проводит внезапные проверки.
Sonra Mack ve benim ne yaptığımız hakkında sorular sormaya başladın. Потом ты начал задавать вопросы о наших с Маком делах.
Beş dakikadır evdeyim, sorular daha şimdiden sıkıcı olmaya başladı. Я пробыла дома пять минут, а вопросов уже полно!
Ölüm arkasında birçok cevaplanmamış sorular bırakır. Смерть оставляет многие вопросы без ответа.
Sorular hakkında ne demiştim ben? Что я сказал насчет вопросов?
Ve bazı cevaplar alana kadar konuşmayı ya da sorular sormayı bırakmayacağım. И я не перестану задавать вопросы, пока не получу ответы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.