Sentence examples of "tavsiye almaya" in Turkish

<>
Buraya ot için geldim, tavsiye almaya değil. Я пришла за марихуаной, не за советом.
Her şey için tavsiye almaya ona giderdim. Я всегда приходил к нему за советом.
Anne yeni bir elbise almaya çalıştı ancak çevredeki mağazalar çoktan kapanmıştı. Мать пыталась купить новую одежду, но магазины в этом районе были уже закрыты.
Valérie artık sürekli aynı göçmenlik karşıtı söylemin kullanılmasına şaşırmıyor. Tartışmayı genişletmek için bloğunda bir okuma listesi tavsiye ediyor: В своем блоге Valerie пишет, что ее больше не удивляет повторение старых антииммиграционных доводов, и советует ознакомиться с несколькими книгами, чтобы понять более широкий контекст проблемы:
Daha sonra not almaya çalıştığınızda, cümleyi kafanızda biçimlendiriyorsunuz. " Потому что когда вы пытаетесь записывать позже, по памяти, то начинаете редактировать фразы в собственной голове ".
Teknik bir tavsiye arıyorum. Мне нужен технический совет.
Payım olarak sırf onu almaya razıyım. Я готов не требовать своей доли.
Ve bu cihazın takılı olduğu tüm hastalarıma cihazı çıkarmalarını tavsiye edeceğim. И я буду рекомендовать своим пациентам с этим устройством удалить их.
Aslında biz şeyin formülünü almaya çalışıyorduk... Мы вообще-то пытались получить формулу для...
Bunu yapıyorsun, bana harika tavsiye veriyorsun... Ты делаешь это, даёшь мне советы...
Yani şehri sağlam şekilde almaya çalışıyorlar. Так они пытаются взять город целым.
Üzgünüm ama müvekkilime daha iyi bir teklif için beklemesini tavsiye ettim. Простите, но я бы посоветовал своему клиенту дождаться предложения получше.
Devlet, silahlarımızı bizden almaya çalışıyor. Власти хотят отобрать у нас оружие.
Senin fon bulman, araştırman, Tavsiye vermen gerekiyordu. Ты должна была защищать финансирование, расследовать, советовать.
Paralarını almaya devam edecekler. Они продолжат получать посылки.
Tabii kumar para bulmak için tavsiye edeceğim bir yöntem değil. Я конечно не рекомендую ставки, как альтернативный источник дохода.
Sanırım bu dışarı çıkıp yeni bir bikini almaya bahane. Думаю, это повод пойти и купить новое бикини.
O hâlde size tavsiye edeceğim... Тогда, я бы посоветовал...
Tamam, ağabeyim beni almaya gelecek. Все в порядке. Меня заберет брат.
Bakın, Serena'nın doktoru dışarıdan kimseyle görüşmeden saatlik süreç ile tedavisine başlamasını tavsiye etti. Послушайте, врач Сирены рекомендовал, чтобы она начала лечение с часов без посетителей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.