Sentence examples of "tehlikeye attı" in Turkish

<>
Onun işi senin hayatını gerçekten tehlikeye attı. Из-за его работы тебе грозила физическая опасность.
Sırf beni manipüle edebilmek için oğlumun hayatını tehlikeye attı. Она рисковала жизнью моего сына, чтобы манипулировать мной.
Sayabildiğimden daha çok hayatını benim için tehlikeye attı. Он рисковал жизнью ради меня несчётное количество раз.
Nora senin için her şeyini tehlikeye attı. Sen ise onu idam etmemize ses etmeyeceksin. Нора рискнула всем ради тебя, и ты позволишь нам казнить ее за это.
Seni de tehlikeye attı. Он подверг тебя опасности.
Ulusal güvenliği tehlikeye attı. Она угрожает национальной безопасности.
Adam hayatını bu şey için mi tehlikeye attı? И он рисковал жизнью, покрывая эту тварь?
Havlu mu attı diyorsunuz efendim? Он выбросил полотенце, сэр?
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Bu yüzden bizi attı. Поэтому он нас выкинул.
Geri kalan bizleri tehlikeye atıyorsun. Ты всех нас подвергаешь опасности.
Blair burada olacağına dair mesaj attı bu yüzden ben biraz daha iyi hissediyorum. Блэр написала, что будет здесь, так что мне уже немного лучше.
Burada geçirdiği her saniye hayatını tehlikeye atıyor. Каждую секунду здесь он рискует собственной жизнью.
Bir okulun üzerine bomba attı. Он сбросил бомбу на школу.
Bizi, onu tekrar tehlikeye soktuğuna inanamıyorum. Снова подверг нас, ее такой опасности.
Kesinti zamanı attı onları. Он выбросил их куда-то.
Onu tehlikeye atar mıydınız, Kardinal Borgia? Вы подвергнете его опасности, Кардинал Борджиа?
Katil cesedi attı ve hızlanarak yola geri döndü. Убийца выбросил тело и рванул в сторону дороги.
Kendi hayatını tehlikeye atarak bu teşkilat ve bu ulus için çok önemli şeyler yaptığını. Ты сделала нечто важное для Агентства и для страны, подвергая себя огромному риску.
Cece, o kadın seçimlerin ortasında üzerimize bir gemi olayı attı. Констанс, эта женщина, бросила нас в середине предварительных выборов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.