Sentence examples of "tehlikeye attım" in Turkish

<>
Eh, bunu bir gün erken yaparak tehlikeye attım sanırım. Что ж, таков риск организации всего на день раньше.
Carrie, zaten işimi bir kez tehlikeye attım. Кэрри, я уже рискнула раз своей работой.
Bu tavuk boku için kıçımı tehlikeye attım. Я рисковал своей задницей за это дерьмо.
Yardım çağırmak için hayatımı tehlikeye attım. Я рисковала жизнью чтобы привести помощь.
Biraz önce tüm ekibimi tehlikeye attım. Я просто выделенные вся моя команда.
Davası için pek çok kez canımı tehlikeye attım. Я столько раз рисковал жизнью ради его идеи.
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Senin yüzünden eşyamı da attım. Я из-за тебя вещи выбросила.
Geri kalan bizleri tehlikeye atıyorsun. Ты всех нас подвергаешь опасности.
Şey, görüyorsun ya, sinirlendim ve anahtarları fırlatıp attım. Вот в чем трудность - я разозлился и выбросил ключи.
Burada geçirdiği her saniye hayatını tehlikeye atıyor. Каждую секунду здесь он рискует собственной жизнью.
Yetenekli ama tecrübesiz bir muhasebeciyi aldım onu zorlu ve kargaşalı güzellik ürünleri piyasasına attım. Взяла компетентного, банковского работника и бросила ее в жестокий бушующий мир индустрии красоты.
Bizi, onu tekrar tehlikeye soktuğuna inanamıyorum. Снова подверг нас, ее такой опасности.
Üst üste sekiz kere dörtlü attım! Я только что выбросил восьмерки подряд.
Onu tehlikeye atar mıydınız, Kardinal Borgia? Вы подвергнете его опасности, Кардинал Борджиа?
Ben de attım ve nerdeyse hog çizgisinden dışarı çıkıyordum! Я так и сделала и почти совсем стерла направляющую!
Kendi hayatını tehlikeye atarak bu teşkilat ve bu ulus için çok önemli şeyler yaptığını. Ты сделала нечто важное для Агентства и для страны, подвергая себя огромному риску.
Onu da mı attım? Я и его выкинул?
Bir insanın hayatını tehlikeye atması kolay değil özellikle de nedeni iyi bilmiyorsa. Не так просто рисковать жизнью, не понимая, зачем это нужно.
Hayır, ben onları attım. Не-е, я выкинул их.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.