Sentence examples of "teslim oldu" in Turkish

<>
Görünüşe gör maden savaşmadan teslim oldu. Похоже, шахту сдали без боя.
Ağustos'te, Japonya kayıtsız şartsız teslim oldu. августа года Япония объявила о безоговорочной капитуляции.
Onların orduları teslim oldu, çaresiz, Dunkirk sahilindeler. Их армия капитулировала у Дюнкерка, оставшись без подмоги.
Romanya aslında Rumen Direniş Hareketi'nden sonra Ağustos 1944'te teslim oldu, ancak bu operasyon hiçbir zaman gerçekleştirilmedi. Румыния фактически капитулировала в августе 1944 года после переворота, но эта операция так и не была реализована.
Yıllar boyunca bölgenin her yanında bu gibi ekonomik koşullar, endişe verici bir ticaretin yükselişine neden oldu: Afrika Boynuzu'ndan Arap Yarımadası'na insan kaçakçılığı. Экономические условия, подобные этим, во всём регионе стали хорошей почвой для незаконной перевозки людей с Африканского рога на Аравийский полуостров.
Doğumdan sonraki saat içinde aklı ve bedeni sağlam hâlde teslim edilmeli. Он должен быть доставлен в целости в течение часов после рождения.
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Psikolojik Operasyonlar biriminin Irak Birliklerinin üzerine bıraktığı Amerikalılara teslim olurlarsa güvenli geçiş hakkı verileceğini yazan kağıtlar. Это дерьмо было сброшено на иракские войска. Там обещается безопасный проход всем тем кто сдаться Американцам.
Bu, bir yıl içinde VIP güvenliğinin şehrin trafiğini kısıtlamasının beşincisi oldu. Уже пятый раз в этом году силы безопасности ограничивают движение автомобилей в городе.
Bir seferinde, teslim olduğum şey heykel çıkmıştı. Однажды я сдался, а это оказалась статуя.
Soykırımın anımsanması ve Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi vârisi Türkiye Cumhuriyeti'nden tanıma talebi, son yüzyılda neredeyse her Ermeni'nin hayatının ve özdeşliğinin bir parçası oldu. Сохранить память о геноциде с требованием его признания Турецкой республикой, юридической наследницей Османской империи, стало в прошлом веке, по сути дела, не только частью жизни, но и частью национальной принадлежности каждого армянина.
Bu adamı polise teslim etmek gibi bir niyetim olmadığı belli. Очевидно, что я не собираюсь сдавать этого человека полиции.
Bunun üzerine Ekim'de yerel bir mahkeme, kaçırana altı yıl hapis cezasi verdi ve bu, Kırgızistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana kız - kaçırma'ya karşı açılan ilk suç davası oldu. октября местный суд приговорил похитителя к шести годам заключения, что стало первым уголовным делом, выдвинутым против похитителя невесты в Кыргызстане после обретения независимости.
Dünyayı şeytanın oğluna teslim ederek mi? Отдав землю в руки сына дьявола?
Sıcaklık, yaz boyunca Hindistan'da alışagelmiş bir şey, fakat ülkenin son sıcak hava dalgası 00 kişiden fazlasının ölümüne neden oldu ve dünya üzerinde ölümcül afetler sıralamasında beşinci sıraya yükseldi. Жара - обычное дело в Индии летом, но последний период аномальной жары уже унес жизни более человек, и стал одним из пяти самых смертоносных в мире.
Kumandan değişikliği olması durumunda, protokolü size şahsen teslim etmemizi gerektiriyor. В связи со сменой командования, протокол требует доставить это лично.
Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında Toktogon Altybasarova kuşatma altındaki şehir Leningrad'dan çocuğa anne oldu. Токтогон Алтыбасарова во время Великой Отечественной войны стала матерью детям из блокадного города Ленинграда.
Silahını teslim ettin mi? Вы сдали свое оружие?
Randy, o suyu içtiğim zaman. Bir şeyler oldu. Рэнди, я выпил той воды, что-то случилось.
Elizabeth Keen neden teslim olduğunuzu biliyor mu? Элизабет Кин знала, почему вы сдались?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.