Sentence examples of "yaklaşık" in Turkish

<>
Düzenlenen sergiler, eğitim çalışmaları, mimarlık etkinlikleri ve kamuya açık programlar senede yaklaşık 750.000 ziyaretçiyi kendisine çekmektedir. Выставки, архитектура, образовательные и общественно-культурные программы привлекают около 750 000 посетителей в год.
Beyazın kazanma oranı insanlar ile bilgisayarlar arasında yapılan turnuvalarda da yaklaşık olarak aynıdır. Процент побед белых примерно одинаковый для турнирных игр между людьми и между компьютерами.
Bu da yaklaşık saat dakika uçuş süresine mukabildir. Этого хватит приблизительно на семь часов минут полета.
Kaset, orada yaklaşık iki yıldır takılı kaldı. Кассета застряла в магнитоле почти два года назад.
Yaklaşık bir yıl kadar önce şerif kendini vurdu. Yerine de ben seçildim. Где-то год назад, шерифа подстрелили, меня назначили на его место.
Pekâlâ, şu anda yaklaşık kanunu ihlal ediyorum bence hala şansın varken onunla konuşsan iyi edersin. Я нарушил сейчас около -ти законов, поэтому советую тебе поговорить с ней, пока можешь.
Tıva Cumhuriyeti Teregöl bölgesi sınırındaki yaklaşık 3000 m rakımlı Ulaan-Tayga sırtdağının yamaçlarından başlayıp güneydoğuya doğru akar. Берёт начало на склоне хребта Улан-Тайга на высоте около 3000 м.
başkent Bratislava'nın yaklaşık 90 km kuzeydoğusunda Nitra bölgesinde bulunan bir şehirdir. Расположен на западе страны, на реке Нитра у отрогов горного массива Трибеч, примерно в 90 км к северо-востоку от столицы Братиславы.
Silahlı soyguncu yaklaşık 00 kron la kaçmış. Вооружённый грабитель скрылся с суммой приблизительно крон.
Yaklaşık yüz gemi, kruvazörler, destroyerler. Почти сотня кораблей - крейсеры, эсминцы.
Yaklaşık bir hafta önce evimize biri girmiş. O sırada evde kimse yoktu. В общем, где-то неделю назад к нам в дом кто-то забрался.
Agnes, yaklaşık 30 yaşında 1184 yılında ölmüştür. Агнесса умерла в 1184 году в возрасте около тридцати лет.
Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük. Твой доход примерно в два раза больше моего.
Amerika Birleşik Devletleri'nde kişi başına yaklaşık bir klozet düşüyor. В США на одного человека приходится приблизительно один унитаз.
Sonra, Washington'a taşınmadan önce, yaklaşık olarak yıl Barış Birliği'nde zaman geçirmiş. Потом работал, почти десятилетие, в Корпусе мира до переезда в Вашингтон.
Yaklaşık iki yıl önce o bebekleri yıktılar. Этих крошек снесли где-то пару лет назад.
Yaklaşık olarak 3 milyon yıl yaşında olan yıldızın kütlesi güneş kütlesinin 2,5 katıdır. Её возраст составляет около 3 миллионов лет, а масса равна 2,5 массам Солнца.
Takımımız, sarayın yaklaşık iki kilometre uzağında, gezegen yüzeyine ışınlandılar. Наш отряд высадится на поверхность примерно в двух км от дворца.
PP zincirinin nadir bir yan dalı, yaklaşık maksimum 15 MeV enerjili "boron-8" nötrinoları üretir. Редкая вариация протон-протонного цикла создаёт нейтрино при синтезе бора-8 при максимальной энергии приблизительно 15 МэВ, и эти нейтрино обнаружить проще всего.
Bizim intihar oranımız ulusal oranın yaklaşık iki katı. Наш уровень самоубийств почти вдвое выше национальных показателей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.