Exemplos de uso de "düşünüyorsunuz" em turco

<>
Sarı ve pembe hakkında ne düşünüyorsunuz? Что думаете о желтых и розовых?
Şimdi, neden onun ölümlü kalmak istemiş olabileceğini düşünüyorsunuz? Как вы думаете, почему он решил остаться смертным?
Yani, sevgili Carl-Magnus, bütün kadınları baştan çıkarılabilir olarak mı düşünüyorsunuz? Дорогой Карп-Магнус, ты и впрямь думаешь, что можно соблазнить любую?
Bayan Libby hakkında ne düşünüyorsunuz Bay Gamby? Гэмби, что скажете о мисс Либби?
Ha, yani siz paranın tüm kötülüklerin temeli olduğunu düşünüyorsunuz. Значит, вы считаете, что деньги - сущность зла.
Ama gerçekten birinin sizi infaz edeceğini ya da yok edeceğini mi düşünüyorsunuz? Но Вы действительно думаете, что кто-то хочет Вас ликвидировать или казнить?
Josephine Marcus 'Un geçen akşam sergilediği performans hakkında ne düşünüyorsunuz? Что вы думаете о выступлении Джозефины Маркус на демократических дебатах вчера?
Yani Teresa doğum yaptığı zaman, bu yerin onun için en güvenli yer olacağını mı düşünüyorsunuz? Когда Тереза наконец-то родит ребенка, ты действительно думаешь, что это лучшее место для него?
Şu vakitte burada bir kaçağı saklamanın akıllıca olduğunu mu düşünüyorsunuz? Вы думаете, сокрытие беглеца здесь разумно, именно теперь?
Söyleyin Rahibe Catherine, Maria hakkında ne düşünüyorsunuz? Сестра Катерина, что вы думаете о Марии?
Ne, sizler bir çeşit kırılma yaşayacağımı ve her şeyi öğrencilerimden birine itiraf edeceğimi mi düşünüyorsunuz? Вы думаете, что я тут сейчас сломаюсь и признаюсь во всем одной из своих учениц?
Bakalım bu eşine az rastlanır müzik kutusu hakkında ne düşünüyorsunuz. Посмотрим, что Вы думаете об этой редкой итальянской шкатулке.
Bir kadının biriyle finansal destek için evlenmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Что думаете о женщинах, выходящих замуж ради финансовой поддержки?
Peki, Silas'ın bunu ne zaman yapmayı planladığını düşünüyorsunuz? И как вы думаете где Сайлас планирует это сделать?
Birisinin siyasi avantaj elde etmeyi umduğunu mu düşünüyorsunuz? Думаете, что кто-то надеялся получить политическое преимущество?
Siz orada oturduğunuz ve ben de burada oturduğum için gerçekleşmek üzere olan şeyin kontrolünüz altında olduğunu düşünüyorsunuz. Думаете, раз сидите на своём месте, а я сижу здесь, то вы контролируете происходящее.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.