Exemplos de uso de "için şanslı" em turco

<>
Senin gibi birine sahip olduğu için şanslı, Michael. Ему повезло, что ты там был, Майкл.
Yanında olduğun için şanslı. Ему повезло с тобой.
Görüşme için şanslı sutyenim almam lazım. Мне нужен счастливый лифчик на собеседование.
Uzun elemanımız kurtulduğu için şanslı. Гражданину повезло, что выжил...
Bu küçük yavru kötü yaralandı ve yaşadığı için şanslı.. ancak Mara hiçbir yerde bulunamadı. Этот малыш серьезно ранен, он чудом остался жив, а Мары нигде не видно.
Tek parça hâlinde gitmesine izin verdiğim için şanslı. Ему повезло, что я сразу выставила его.
Bazıları hayatta kaldığın için şanslı olduğunu söylüyordur. Некоторые сказали бы, что вы счастливчик.
Simon, cellat sen olmadığın için şanslı. Саймону повезло, что ты не палач.
Ve bizim için, şanslı andır. Для нас же это редкая удача.
Max'in, Brandon onu öldürdüğü gece çektiği video olmadığı için pek şanslı sayılmayız. Видать мы не настолько везучие, чтобы Макс снял как Брендон его убивает.
Bir lise için fazla şanslı değiller mi? "Многовато удачи для одной средней школы.
Internet'i özgür ve açık tutmak için toplumlara, üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz. Для поддержания интернет- пространства свободным и открытым, мы обращаемся к местным сообществам, производствам и странам с просьбой о признании этих принципов.
Belki siz daha şanslı olursunuz. Может, тебе повезёт больше.
Kızıl pandalar genellikle izinsiz avlanılmasalar da, misk geyikleri ve diğer vahşi hayvanlar için konulan tuzaklara kurban gidiyorlar. Хотя браконьеры не охотятся на красных панд, они часто попадают в ловушки для кабарги и других диких животных.
Şanslı Leda dört ayak üstüne düştü. Везучая Леда всегда приземляется на лапы.
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Ben de Robert'a orada olduğun için ne kadar şanslı olduğumuzu söylüyordum. Я только что сказал Роберту, как нам повезло с вами.
Dallas bölgesindeki Etiyopya diaspora üyeleri ve vefatını duyan arkadaşları, Assefa'nın dileklerini gerçekleştirmek için bir bağış sayfası açtı. Чтобы исполнить последнее желание писателя, представители эфиопской диаспоры в Далласе, а также друзья, узнавшие о его кончине, открыли для него страничку gofundme.
Benimle sevişebildiğin için çok şanslı olduğunu biliyor musun? Ты осознаешь, как тебе повезло трахать меня?
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.