Exemplos de uso de "tehlikeye atıyor" em turco

<>
Burada geçirdiği her saniye hayatını tehlikeye atıyor. Каждую секунду здесь он рискует собственной жизнью.
Adam hayatını tehlikeye atıyor. Он рискует своей жизнью.
Tamam ve eğer ben haklıysam, bu kadınları tehlikeye atıyor sayılırsın. И если я прав, то ты подвергаешь этих женщин опасности.
İyi insan ya da değil, buradaki herkesin hayatını tehlikeye atıyor. Хороший или нет, но он для всех здесь представляет опасность.
Burada kalarak, kariyerini tehlikeye atıyor. Оставаясь здесь она рискует своей карьерой.
Orada kendi kıçını tehlikeye atıyor. Он там рискует своей жизнью!
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Ne bok yemeye atıyor ki? Какого хрена он ее выбрасывает?
Geri kalan bizleri tehlikeye atıyorsun. Ты всех нас подвергаешь опасности.
Katilin dışarda cirit atıyor olmasından bir parça gerginim, görüyor musunuz? Убийца на свободе, и мои нервы совсем расшалились, видите?
Bizi, onu tekrar tehlikeye soktuğuna inanamıyorum. Снова подверг нас, ее такой опасности.
Bu atıcı kız gibi atıyor! Этот питчер бросает как девчонка!
Onu tehlikeye atar mıydınız, Kardinal Borgia? Вы подвергнете его опасности, Кардинал Борджиа?
Victoria'nın kalbi hâlâ atıyor mu? Сердце Виктории все еще бьется?
Kendi hayatını tehlikeye atarak bu teşkilat ve bu ulus için çok önemli şeyler yaptığını. Ты сделала нечто важное для Агентства и для страны, подвергая себя огромному риску.
Benim kalbim hâlâ atıyor. Мое сердце еще бьется.
Bir insanın hayatını tehlikeye atması kolay değil özellikle de nedeni iyi bilmiyorsa. Не так просто рисковать жизнью, не понимая, зачем это нужно.
Niye mesaj atıyor ki? Почему он тебе пишет?
Ve bir bebeğin hayatını tehlikeye atıyorsun, bunu yaparken... А ты подвергаешь его жизнь опасности, пока ты...
O kadar hızlı atıyor ki, attığı duyulmuyor. Оно так быстро бьется, прямо как молоточек.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.