Beispiele für die Verwendung von "контролировать" im Russischen

<>
Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство. Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler.
Насколько они могут контролировать мой разум? Aklımı ne kadar kontrol altına alabilirler?
Я могу контролировать твое тело отсюда, и мой нож утыкается в твою лучевую артерию. Bütün vücudunu bu basınç noktasından kontrol edebilirim ve bıçağın ucu da direkt radyal arterine bakıyor.
Контролировать человеческую эволюцию, милая. İnsanlığın evrimini kontrol etmek tatlım.
Или мне благодарить Кэрол за твоё желание всё контролировать? Yoksa her şeyi kontrol etme ihtiyacını Carol'a mı borçluyuz?
Не будет ничего хорошего, если пытаться контролировать людей. Başka insanları kontrol etmeye çalışmak hiçbir zaman işe yaramaz.
Она будет контролировать мир. Dünyayı Talia kontrol eder.
Послушай. Если кто-то и сможет контролировать смерть, то это ты. Bak, eğer ölümü kontrol edebilecek biri varsa o da sensin.
Который хочет контролировать доставку воды в Центральную Азию. ' Orta Asya'da su kaynaklarını kontrol etmek istiyorlar.
Ведется грязная война за технологию стволовых клеток в попытке контролировать ее, управляемая косметическими фирмами. Kök hücre teknolojisinde kirli bir savaş var. Kontrol etmek istiyorlar. Hepsi kozmetik şirketleri tarafından yapılıyor.
Другой стороне стало трудно контролировать эмоции в рабочей обстановке. Karşı taraf duygularını kontrol etmekte zorlanmaya başladı çalışma ortamındayken.
Очень тяжело контролировать мысли. Düşünceyi kontrol etmek zor.
Как я могу контролировать его? Nasıl alırım onu kontrol altında?
Хелен использовала это, чтобы контролировать аномалии. Helen'in anomalileri idare etmek için kullandığı şey.
нам нужно контролировать кровотечение. Kanamayı kontrol altına almalıyız.
Он никогда не позволит себя контролировать. Kendisinin kontrol edilmesine asla izin vermez.
Мы останемся там, пока она не научится контролировать себя. Bunu kontrol etmesi ne kadar sürerse o kadar orada kalırız.
Может лучше ты перестанешь все контролировать. Ve akışı kontrol etmeye çalışmayı bırakmalısın.
Я могу контролировать этот участок столько, сколько будет необходимо. Hava birliği! O bölgeyi ele geçirip istediğim kadar tutabilirim.
Рим будет контролировать всю веру и знания. Roma tüm inanç ve ilmi kontrol edecek.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.