Beispiele für die Verwendung von "çalışma sakın" im Türkischen

<>
Beni korkutmaya çalışma sakın. Не пытайтесь угрожать мне.
Diğer dilimi yemeye çalışma sakın. Не пытайся съесть другой кусок.
Çocuk ve gençlerin ihtiyaçlarına yenilikçi bir yaklaşım Dijital teknolojinin yeni ve yaratıcı şekilde kullanımı Devlet kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve teknoloji uzmanları ile birebir çalışma olarak belirlenmiştir. Инновационный подход к удовлетворению потребностей детей и молодёжи Новое и креативное применение цифровых технологий Совместная работа с государственными ведомствами или учреждениями, организациями гражданского общества или новаторами в области технологий.
Beni bir daha sakın böyle korkutma. Больше никогда меня не пугай так.
Böylece hareket etme özgürlükleri, okuma şansları ve ev dışında işte çalışma olanakları yok edilmekte. В итоге они теряют свободу передвижения, шанс на образование и, в большинстве случаев, право на работу вне дома.
Sakın bana şaka yapayım deme! Никогда не шути со мной!
Mültecilerin çalışma izninin olmamasıyla birlikte çoğunun kamptan ayrılma hakkı da yok. Беженцы не имеют права работать, и очень немногие имеют право покидать лагерь.
Bunu sakın Oscar de la Renta'ya söylemeyin. Çünkü lacivert olan dolar. Только не говорите Оскару де ла Рента, синее стоит долларов.
Bu durumda, yaşındaki Tacik göçmeninin Moskova'nın hemen dışındaki göçmen bürosundan çalışma izni için zorlu süreci tamamladıktan kısa süre sonra Nisan gününün erken saatlerinde ölümünün ülke çapındaki sosyal medya kullanıcıları tarafından yankılanma hikayesi şaşırtmadı. Учитывая этот контекст, не удивительно, что история - летнего таджикского мигранта, умершего рано утром апреля после завершения сложного процесса получения патента на работу в миграционном центре рядом с Москвой, нашла глубокий отклик у пользователей социальных медиа в стране
Bir daha sakın içkime dokunma! Никогда не трогай мой ликёр!
Sanırım bu yüzden çalışma odasını evin bu tarafında seçmiş olmalı. Думаю, поэтому он выбрал для кабинета эту часть здания.
Sakın gidip arkadaşlarınıza anlatmayın. И не расскажете друзьям.
Çalışma hafta sonları ve akşamları. Работа по выходным и вечерам.
Sakın bir daha oğlumun yanına yaklaşayım deme. Никогда больше не приближайся к моему сыну.
Oh. Çalışma zamanı, kıymetlimisss. Пора работать, моя прелесть.
Sakın kimsenin kölesi olayım deme. Никогда не становись грёбаным рабом.
Wiley'nin çalışma yerini ve bilgisayarını tecrit altına almışlar. Hasar tespiti yapıyorlarmış. Они заблокировали его рабочее место и компьютер и проводят оценку ущерба.
Biliyorum, ama bu "Sakın sarı bir gergedan düşünmeyin!" demek gibi. Я знаю, но это как говорят "не думай о желтых носорогах"!
Sıkı bir özgeçmişin var. Taş gibi çalışma adabın var. У тебя отличное резюме и ты готов усердно работать.
Onları aramayı unutma sakın, oldu mu? Только не забудь позвонить им, ладно?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.