Beispiele für die Verwendung von "ödünç" im Türkischen

<>
Arabanı cumartesi akşamı için ödünç alabilir miyim? Можно одолжить твою машину в субботу вечером?
Arabamı birkaç gün önce ona ödünç vermiştim. Я одолжил ему машину несколько дней назад.
Eski, yeni, ödünç alınmış ve mavi bir şeye ihtiyacım var. Мне нужно найти что-нибудь старое, новое, взятое взаймы и синее.
Koca bir yıl yumurtalarımı ödünç almanıza izin vermiştim. Я же одолжила вам яйца на целый год.
Neyi? Bayan Hughes'ün evlenmek için kaftanlarınızdan birini ödünç alacağını. Что миссис Хьюз одолжит одно из ваших пальто для свадьбы.
milyon dolarlık bir sanat eseri ödünç falan alınmaz. Ты не можешь позаимствовать произведение искусства за миллионов.
Paine'in en sadık okuyucularınızdan biri olduğunu biliyor muydunuz? Kitaplarınızdan birini ödünç vereceğine söz verdi. Знаете, Пейн ваш большой поклонник, он обещал одолжить мне одну из ваших книг.
Bu bir yeminli yazılı ifade, Gerard'a verdiğin paranın ödünç para olduğunu belirtiyor. Письменные показания, подтверждающие, что ты дал Жерарду те деньги в долг.
Ceci bana düğün takım elbisesi için ondan ödünç para aldığını söylediğinde... Когда Сиси сказала мне о деньгах которые ты занял на костюм...
Hayır, yalvar, ödünç al ve çal, Ben senin aradığın adamım. Нет. Просить, одалживать и воровать - вот для чего я тебе нужен.
Ya da kendi başıma, eğer bana Sykes'ı ödünç verirseniz. Или могу справиться сам, если вы одолжите мне Сайкс.
Bu arada geçen ay aldığın çantayı yarın bana ödünç verebilir misin? Слушай, не одолжишь завтра сумку, которую месяц назад купила?
Veya bana yeni yıl hediyesi olarak Prenses Grace'in elmaslarını "ödünç aldığın" zamanları. Или когда ты "позаимствовал" бриллианты принцессы Грейс для меня на Новый Год?
Hey, Canavar, uzaktan kumandanı ödünç alabilir miyim? Эй, чудовище, можно у тебя пульт одолжить?
Efendim kızınızı birkaç saatliğine ödünç alabilir miyim acaba? Могу я украсть вашу дочь на пару часов?
Benim babam arabayı ödünç almama zor izin veriyor. Мой папа мне и машину одолжить едва разрешает.
Manny'e, Phil'e ödünç verdiğim lehim aleti lazım. Мэнни нужен паяльник, который я одолжил Филу.
Mavi bir şey, ödünç bir şey ve tamamen büyülü bir şey vardı. Было и что-то синее, и что-то взятое взаймы и нечто совершенно волшебное.
Birkaç dosyasını ödünç aldım ve bir hastasını ziyarete gittim. Я одолжила его документы и навестила одного из пациентов.
Alex belki daha sonra Cam dayı şapkasını ödünç verir sana. Алекс, может дядя Кэм одолжит тебе свою кепку потом.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.