Beispiele für die Verwendung von "üst" im Türkischen

<>
Eyaletler Konseyi (,,,), İsviçre Federal Meclisi'nin üst kanadıdır. Совет кантонов (,,,) является верхней палатой Федерального собрания (парламента) Швейцарии.
Evin yarısına sahipler, üst kat onların. Ему принадлежит половина дома, верхний этаж.
Evet, sol üst tarafta bir şey var. Да, есть что-то в верхнем левом углу.
Klingonlar güverte'yı ve sancak güvertesi'yi kontrol ediyorlar. Biz de üst katları kontrol ediyoruz. Клингоны контролируют палубу и правую палубу, а мы контролируем все отсеки наверху.
Bu, sadece Üst Batı Yakası. И это только верх Западного района.
Onun üst dudağı, benim alt dudağıma geldi ama alt dudağı, dudağımın aşağısına geldi. Его верхняя губа коснулась моей верхней губы но его нижняя губа оказалась чуть ниже моей.
Bu nedenle, bu şehrin vatandaşlarını korumak için, üst düzey önlemler almamız gerektiğini düşünüyorum. Таким образом, я рекомендую учредить высший уровень изоляции, чтобы защитить жителей этого города.
Onlar üst katta kalıyor, ben alt katta kalıyorum. Не, они живут выше, я этажом ниже.
Müşterilerin eleştirilerine yanıt olarak, Windows 8.1'de, kullanıcılar fare imlecini ekranın üst kısmına getirmediği sürece bir başlık çubuğu var ancak gizlidir. В ответ на критику пользователей в Windows 8.1 строка заголовка спрятана по умолчанию, пока курсор не достигнет верхнего края экрана.
Evet, üst katlarda hiç kimse olmadığından emin misiniz? Да, уверены, что на верху никого нет?
Saat'de, Pazartesi sabahı, üst kattaki ofis. Восемь утра, понедельник, второй этаж офиса.
Ve üst kattan harika bir çocuk odası olur. И на втором этаже будет такая чудная детская.
Bu yüzden cevabımı daha üst seviye bir sınıfta arıyorum. Вот почему я ищу ответы на более высоком уровне.
Tabii toplama bir bilgisayarla bir çocuğun her şeyi alt üst ettiği zamana kadar. Пока один мальчишка с самодельным компьютером не перевернул все с ног на голову.
Üst kattan gelen fare sirkinin hoş müziği ılık akşam esintisine yayılarak dünyaya yazın bitmek üzere olduğunu söylüyordu. " И нежная музыка сверху вливалась в теплый вечерний воздух, сообщая миру, что лето почти закончилось ".
19 Mayıs 1969, Madrid) İspanyol üst düzey devlet görevlisi, siyasetçi. род. 19 мая 1969, Мадрид) - испанский юрист, преподаватель высшей школы, политик.
Zidros kod adıyla bilindi, saldırılar nedeniyle Britanya yönetiminin en çok arananlar listesinde en üst sırada yer aldı. Известный под псевдонимом Zidros (??????), с этого момента он оказался в верхней части британского списка самых разыскиваемых людей.
Alınma hayatım, fakat, hemşireler güvertenin en üst kısmında seyahat etmezler. Не обижайтесь, дорогая, но сестры на верхней палубе не путешествуют.
Tüm üst kat Nanna'ya ait kendi girişi ile birlikte. Весь верхний этаж для Нанны, с отдельным входом.
New Jersey'de yaşıyor ve kasvetli Doğu yakasının üst kısımlarında oturuyor. Он работает в Нью-Джерси, а живет в верхнем Ист-Сайде.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.