Beispiele für die Verwendung von "Binlerce" im Türkischen

<>
Alarm verirsek, sadece panik binlerce kişinin ölümüne yol açabilir. Если объявим тревогу, то в панике погибнут тысячи людей.
Orada yatan, boğulmuş insanların yüzlerinde değil, ama binlerce ölü insanın yüzünde gördüm! Но не на лицах этих утопленников, а на лицах тысяч и тысяч погибших!
Bir gün ona aşık oluyorsun başka bir gün onu binlerce kez öldürmek istiyorsun. Сегодня ты любишь кого-то, а завтра готов уничтожить его хоть тысячу раз.
O zamandan beri binlerce doğum günü geçirdin. С тех пор прошла тысяча Дней Рождения.
Vücudumu binlerce adama satıyor. Dünya'nın dört bir yanından gün saat boyunca. Он продаёт моё тело тысячам мужчин по всему миру всё время.
Binlerce çekici insan görüntüsüyle dolu umut vaat eden parlak bir gelecek vardı ve çoğu da kadın. Будущее несло в себе обещания, наполненные тысячами манящих фигур, в большинстве своём - женских.
Bu şiirin şairi, bütün bunları ve binlerce şeyi daha söyler. "Поэма поэта говорит о всех тысячах и тысячах разных вещей.
Titrek kavakların binlerce kilometre uzaktaki sarsıntıyı nasıl hissettiğini sor. Спроси, как осины чувствуют боль за сотни миль.
Bu dava, bölgeye on binlerce, hatta binlerce dolara mal olabilir, o da kazanırsak. Этот иск может обойтись школе в десятки, сотни тысяч, и это если мы выиграем.
İçeriğinde tarih, anılar ve halkın binlerce yıldır çektiği acının zevkli bir anla dindirilmesi vardı. Он был про историю и память тысячелетий колониальных страданий, отпущенных в моменте чистого экстаза.
Bu mücevherler binlerce sterlin değerinde. Эти драгоценности стоят тысячи фунтов.
Bir kişinin hayatı, geleceği, binlerce seçimin her birine bağlıdır. Жизнь личности, ее будущее, состоит из тысяч моментов выбора.
Yani ben onunla binlerce kez tanıştım. Я тысячу раз с ней встречался!
Binlerce adam, düzinelerce gemi, ayrıca askerler, hepsi savaşa hazır. Тысяча человек, дюжина кораблей, плюс испанский, в боевом порядке...
Bu ağ, binlerce özel şirketin, üniversitelerin ve bunun gibi kuruluşların sahip olduğu sistemler arasındaki karşılıklı işbirliği ruhu içinde geliştirmek için formal değildi. Эта сеть была неофициальной, поддерживалась в духе взаимовыгодного сотрудничества между системами, принадлежавшим тысячам частных компаний, университетов и так далее.
Binlerce sterlini ve evleri olsa bile kendini sevgiden nasıl mahrum edersin? Даже с его тысячами и домами, как ты - ты!
Onurlu bir şekilde hizmet veren binlerce kadın hakkında savunmanın ne dediğini biliyor musunuz? Знаете, что защита говорит о тысячах женщин-военнослужащих, которые несут доблестную службу?
Dünyanın en büyük kamyonlarıyla binlerce ton kum taşınıyor. Крупнейшие в мире грузовики перемещают тысячи тонн песка.
Bu görünüşü geliştirmek için yüz binlerce dolar harcadım. Я потратила сотни тысяч долларов добиваясь такой внешности.
Bu binlerce kez duyduğum, çok geçmişte kalmış bir olay, çocuklar. Это древняя история, ребята, я слышал это уже тысячу раз.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.