Beispiele für die Verwendung von "Kasabanın dışında" im Türkischen

<>
Kasabanın dışında aileme ait eski bir ev var. Ага. У меня есть старенький домик за городом.
Kasabanın dışında bir çiftliği var. У него ранчо за городом.
İşte, bu taşları kasabanın dışında gördük, Ve Kelt sembolleri hakkında çok fazla şey bilmiyorum... Мы видели те камни на окраине деревни, и я не слишком сильна в кельтских символах...
Fakat bu sefer, bu popüler Facebook sayfasının ardındaki gençler Yangoon'un dışında kalan Myanmar halkının durumu hakkında daha fazla şey bulmayı umuyor. Однако сейчас тинейджеры, принимающие участие в этом известным Facebook - проекте, планируют узнать больше о положении жителей Мьянмы за пределами Янгона.
Kasabanın etrafında kalkan oluşturup kimsenin burayı bulamamasını sağlayacak. Оно защитит город, его станет невозможно отыскать.
Böylece hareket etme özgürlükleri, okuma şansları ve ev dışında işte çalışma olanakları yok edilmekte. В итоге они теряют свободу передвижения, шанс на образование и, в большинстве случаев, право на работу вне дома.
Kasabanın her yerindeki yangını söndürmek zorundayım. Я тушу пожары по всему городу.
Bu benim kontrolümün dışında. Это вне моего контроля.
Okulu bırakıp kasabanın sınırında annemle piknik yapmak gibi mi? Бросить учебу и обедать с мамой на границе города?
Seninle çalışmak dışında mı? Кроме работы с тобой?
Bu, kasabanın sınırını geçtiğinde sana bir zarar gelmesini engelleyecek. Это убережет тебя, когда ты выйдешь за черту города.
Ama ben okul dışında pek konuşan biri değilim. Но не мне говорить от лица моего колледжа.
Bu kasabanın kenarında inatçı bir adam yaşıyormuş. На краю этого города жил упрямый человек.
Philip, Ark dışında araştırma mı yapıyor? Филип проводит своё исследование, вне Центра?
Polisler her yerde, kasabanın her yerinde çevirmeler var. Копы везде, контрольно-пропускные пункты по-прежнему по всему городу.
Judson Philadelphia'nın dışında berbat bir mahallede büyüdü. Çok iyi bir okulda okumak için çok çalıştı. Джадсон вырос в ужасном районе возле Филадельфии, выцарапывая себе путь в школе Лиги плюща.
Orası değil. Bu, kasabanın diğer tarafında. Нет, это в другом конце города.
Sakız dışında yeşil bir şeyi ağzıma koyamam ben. Я не ем ничего зелёного, кроме жвачки.
Peki ya kasabanın satılması konusu? Что по поводу продажи города?
Büyük baş hayvanların çektikleri acıya yeni bir bakış açısı kazanmak dışında tabii. Ну, кроме того, что начинаешь уважать борцов за права животных?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.