Beispiele für die Verwendung von "düşen ağlamaz" im Türkischen

<>
Anlaşmanın sana düşen kısmını yaptın, sıra bende. Придерживайся своей части сделки, а я своей.
Ardından size düşen hedefin gelişini beklemeye koyulmaktır. Затем вам останется лишь ждать появления цели.
Ağabeyimin peşine düşen tarzda bir insan. Человек, который погубил моего брата.
Bu şehir payına düşen felâketleri gördü. Весь город видел часть этого несчастья.
Bana düşen takvime bakmak ve doğru zamanı beklemek. Надо лишь зачеркивать дни в календаре и ждать.
Düşen bir asker gibi, Adam Lang bugün evine gitti, sarsılmış ve kederli ülkesine. Как павший солдат, Адам Лэнг сегодня отправляется домой, к потрясённой и скорбящей нации.
Peşimize düşen polis. Dünya içindeki haç rozeti takıyor. Полицейский, который нас преследовал, носит крест.
Pul benden Trolley Park'ın reisi olmamı istiyorsa ben de kendime düşen kısmı oynarım. Если Чешуйчатый считает меня мэром трамвайного парка, мне придется сыграть свою роль.
Burada yere düşen bir göktaşı var. Здесь метеорит он упал недалеко отсюда.
Üstüne düşen bir görevin var. Ты должен сыграть свою роль.
Yere düşen kızların, onları kaldırması için birine ihtiyacı var. Девчонки падают и им нужна помощь, а тут мы....
Şimdi pazarlığın bana düşen kısmını yerine getiriyorum. Итак, я свою часть сделки выполнил.
Bu size tuhaf gelebilir ama, Buralarda düşen bir yıldız gördünüz mü acaba? Может, это странный вопрос, но вы не видели тут упавшую звезду?
Anlaşmanın üzerime düşen kısmını yerine getireceğim ve çekileceğim. И я выполню договор до конца. Я уйду.
Bu akşam planın üzerine düşen kısmını gerçekten iyi oynadın. Ды сыграл свою роль в плане очень даже хорошо.
Kendi payıma düşen kısmı yaptığım için mutluyum. Рад был выполнить свой долг, мэм.
Şimdi, anlaşmanın bana düşen kısmındayız. Теперь я выполню свою часть сделки.
Bir gölgeden bahsetmişsin. Tüm dünyanın üzerine düşen bir gölgeden. Вы говорили о тени, которая накроет весь мир.
Anlaşmanın bana düşen kısmını yaptım. Я выполнил свою часть договора.
CIA burada, izliyor ama bir şey yapmıyor Amerikan çıkarlarına karşı düşen her şeyi rapor ediyor. ЦРУ здесь, смотрит, свесив ножки, их заботят лишь угрозы вашим, американским интересам.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.