Beispiele für die Verwendung von "mezarından çıkıp" im Türkischen

<>
Sigmund Freud mezarından çıkıp gelse bile umurumda değil. Хоть сам Зигмунд Фрейд, вставший из могилы.
Mezarından çıkıp, gelmiş. Он восстал из мертвых.
Aynı Pavlensky'nin sabah çıkıp FSB merkezinin önünde elinde pankart ile tek başına eylem yaptığını düşünün. Представьте, что тот же Павленский вышел утром к ФСБ с плакатом в одиночный пикет.
Yani mezarından bana şantaj yapıyor gibi. Это прямо шантаж из глубины могилы.
Tek yapılması gereken yukarı çıkıp kendi yollarımıza dağılmak. Осталось только подняться наверх и пойти своими дорогами.
Yoksa Brendan sana mezarından mı fısıldadı? Что, Брендон нашептал из могилы?
Sanırım bu dışarı çıkıp yeni bir bikini almaya bahane. Думаю, это повод пойти и купить новое бикини.
Yaratığı gene mezarından çıkarmış olmalılar. Они снова откопали это существо.
Bayan Harter, üst kata çıkıp Teddo'nun odasında oyun oynayabilir miyiz? Миссис Хартер. Можно подняться наверх и поиграть в салоне игр Тедди?
Süvari bu yüzden mezarından çıktı. Поэтому Всадник выходит из могилы.
Klaus öldüğünde, sen tek çizik bile almadan buradan çıkıp gidersin ve Elena'nın teyzesi ölür. Теперь Клаус умрет, ты выйдешь отсюда без единой царапины, а тетя Елены умрет.
Lorca çıkıp gidecek, senin de bana güvenmen gerekiyor. Лорка уйдет, а тебе придется просто довериться мне.
İkimizin dışarı çıkıp kendi dans partimizi yapmamıza ne dersin? А может, выйдем наружу и продолжим кейли вдвоем?
Yukarı çıkıp, kapıyı açmayı denemeliyiz. Надо подняться и снова подёргать дверь.
saat sonra hastaneden çıkıp gitmiş, kayıplara karışmış. часа спустя он просто ушел оттуда, исчез.
Ben evde bir bebekle oturdum ki o arkadaşlarıyla dışarı çıkıp insanlarla iletişim kurabilsin diye. Я остался дома с ребёнком, чтобы она могла пойти с друзьями, развлечься.
Çıkıp bir etrafı gezebilir miyiz? Давайте выйдем и всё посмотрим.
Eski sen ortaya çıkıp oynamaya hazır mı? Прежняя ты уже готова выйти и поиграть?
Birazdan çıkıp bara gideceğim. Собираюсь пойти в бар.
saniye sonra o kürsüye çıkıp önünüzdeki açıklamayı okuyacak ve çoğunluk liderliği görevinden istifa edeceksiniz. Her şey zamanla unutulur. Через секунд вы выйдете на трибуну, прочтете заявление, лежащее перед вами, и уйдете в отставку.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.