Beispiele für die Verwendung von "olabilirsin" im Türkischen

<>
Haklı olabilirsin ama Dr. Bell de bizi değerlendirecek. Может быть. Но доктор Белл тоже нас оценивает.
Artık, Mil Bon'un ikinci lideri olabilirsin. Вы сможете стать вторым лидером Миль Бона.
Senin adına tetiği çekmesi için birisini tutmuş olabilirsin. Ты могла нанять кого-нибудь, чтобы убить Энсона.
Sen bu ordunun komutanısın, nasıl köle olabilirsin ki? Ты владелец оружейной, как ты можешь быть рабом?
Hızlı olabilirsin, ama ben de suda senin kadar hızlıyım! Возможно, ты быстрый, но под водой я быстрее!
Diğer herkesi kandırmış olabilirsin ama ben diplomalı bir hemşireyim. Ты мог всех обдурить, но я дипломированная медсестра.
Sen de arkadaşının katiline günlük bir avantaj vermiş olabilirsin. И вы могли дать убийце своего друга двухдневное преимущество.
Yapılan bu kadar genetik çalışmalar ve hücre çalışmalarından sonra nasıl bu kadar emin olabilirsin? Как вы можете быть так уверены после всех их генетических изменений и клеточных трансплантантов?
Parayla hiç bir şey bile elde edilemez, sadece kendi gücünle istediğin şeye sahip olabilirsin. Даже если ты не пользуешься деньгами, ты можешь достать себе что-то используя свою силу.
İnsanlara bu dünyayı daha iyi bir hale getirmek işçin ilham veren bir sembol olabilirsin. Ты можешь быть символом, вдохновляющим каждого, и эта планета может стать лучше.
Gerçekten iyi bir Acil Servis doktoru olduğuna eminim ama harika bir cerrah olabilirsin. Уверен, ты отличный врач скорой, но ты можешь стать восхитительным хирургом.
Onu ne kadar erken bırakırsan o kadar çabuk özgür olabilirsin. Чем скорее ты его отпустишь, тем скорее станешь свободной.
Tamam, işlem yapmamış olabilirsin ama yine de Federallere ağır suç işlemediğini anlatmakta zorlanırsın. Может, ты и не нажился, но докажи федералам, что ты невиновен.
Ben kardeşliğin başkanıyım ama sen birleşmiş devletlerin başkanı olabilirsin. Я президент братства. Ты мог бы стать президентом ООН.
Geminin motorlarını onarmaya kalkışsan bile istemeyerek de olsa Prometheus teknolojisi ile ilgili hayati bilgileri ele veriyor olabilirsin. Как ты пыталась исправить двигатель корабля. Ты могла бы случайно раскрыть своим захватчикам информацию относительно технологии Прометея.
Mantıklı görünüyor, ama bundan nasıl emin olabilirsin? Логично, но как ты можешь быть уверенным?
Dışarıdan bir gözle bakacak olursak, biraz kıskanç ve deli gibi görünüyor olabilirsin. Так, со стороны может показаться, что ты немного ревнуешь и спятила.
Bugün, genetik mühendisliği bir hobi eğer yeterince zekiysen, modern dünyanın Tifolu Mary'si olabilirsin. Сегодня, генная инженерия это хобби. При достаточном уровне интеллекта модно стать современной тифозной Мэри.
Ne? Fark etmemiş olabilirsin ama Amanda Waller'ın espri anlayışı pek iyi değil. Может, ты не заметил, но у Аманды Уоллер нет чувства юмора.
Bu evreni sen yaratmış olabilirsin Rick, ama içinde yaşayan benim. - Siktir. Может ты и создал эту вселенную, Рик, но я живу в ней.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.