Sentence examples of "sevdiğin" in Turkish
Translations:
all22
любите4
любимый3
любимым2
нравился2
нравится2
кого ты любишь1
любишь1
нравятся1
твоей любимой1
твой1
твой любимый1
твоя любимая1
тебе нравится1
ты любишь1
Sevgili Catherine, ağabeyin için çok üzgünüm, mutsuz olabilecek sevdiğin herkes için üzgünüm.
Милая Кэтрин, мне так жаль вашего брата. Как всякого, кого вы любите.
Düşündüm de, cumartesi partin için, yeşil ceketimi giyebilirsin, hani şu çok sevdiğin.
На твою вечеринку в субботу.... можешь надеть мой зелёный жилет. Он тебе так нравился.
Oldukça güçlü bir ikna yöntemi. İnandırıcı bir tehdit ile sevdiğin insanları korumak için bir fırsat sunarlar.
Самый главный мотив - это возможность защитить тех, кого ты любишь, от реальной угрозы.
Bak, sevdiğin birini yitirmen çok kötü bir şey biliyorum kendini dışarıya kapatıyorsun.
Я знаю что потерять кого-то, кого любишь - это ужасно. Ты закрываешься.
Yılanbalıkları en sevdiğin şeyler değil ama sen en hızlı ejderhasın.
Угри тебе не нравятся, но ты самый быстрый дракон.
Belki gelecek sene, sana en sevdiğin oyuncu Barbar Stanwyck'in aşk mektubunu verecek kadar şanslı olurum.
Может, через год мне тоже посчастливится подарить тебе любовное письмо твоей любимой актрисы Барбары Стэнвик.
Jules, arkadaşların olarak buraya geldik çünkü verdiğin kararlar sevdiğin insanlara zarar veriyor. "
Джулс, мы пришли сюда потому, что твой выбор ранит близких тебе людей.
Bana söyler misin, en sevdiğin Woody Allen filmi hangisi?
И поведай, какой из фильмов Вуди Аллена твой любимый?
Sen benim partnerimsin, ve ben senin, bilirsin, en sevdiğin yemeği bile bilmiyorum.
Ты мой напарник, а я даже не знаю. Например, какая твоя любимая еда.
Bu cezayı hak eden bir saldırı üstelik de sevdiğin tarzda bir ceza da değil!
Это уголовно наказуемо, и я не о том наказании, которое тебе нравится!
Kız kardeşinin, sevdiğin adamla evleneceği düğünü organize ediyorsun.
Вы организуете свадьбу сестры с человеком, которого любите.
En sevdiğin işi yaparken ölmek kadar güzel bir şey yoktur.
Нет ничего лучше, чем умереть, занимаясь любимым делом.
Hani şu senin her zaman sevdiğin, hani şu büyük tv yıldızı olan.
Парня, который тебе всегда нравился и который теперь большая звезда на телевидении.
Nikos'un nişanlısı varlıklı bir aileden gelen ve senin çok sevdiğin hoş bir genç bayanmış. Şu çamuru paspasla.
По словам Никоса, он женится на милой девушке из богатой семьи, и она вам нравится.
Bu adam seni, senin onu sevdiğin kadar seviyorsa eğer bunun bir önemi olmayacaktır.
Если этот человек любит Вас так, как Вы любите его, это неважно.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert