Beispiele für die Verwendung von "yemin ediyorlar" im Türkischen

<>
Kaza mı yaptın? Szwed ve Lucas'ı araba kaçırma teşebbüsünden tutukladık zaten. Ama kimseyi öldürmediklerine yemin ediyorlar. Шведа и Лукаса мы взяли за попытку ограбления, но они клянутся, что никого не убивали.
Sevgili, arkadaş ve öğrenci almayacaklarına yemin ediyorlar. И дают клятву приверженцам, союзникам и ученикам.
Baba, doksan gündür temizim, yemin ederim. Пап, клянусь, я месяца в завязке.
Evet, idam cezalarını burada infaz ediyorlar. Ага, вот где они делают казней.
Juliet, Gus'ın hayatı üzerine yemin ederim ki, buraya geleceğinden haberimiz yoktu. Джулиет, клянусь жизнью Гаса мы понятия не имели, что он придет.
Böyle okullar inşa etmeye yardım ediyorlar. Они помогают строить школы подобные нашей.
Hayır, onu öldürmediğime yemin ederim. Клянусь, я его не убивал.
Biliyorsunuz sigaranın sizin için kötü olduğunu iddia ediyorlar ama bunu kanıtlamak için hiç medikal kanıtları var mı? Знаете, говорят, что курение вредит здоровью, но есть ли медицинские данные, подтверждающие это?
Tek duyduğum parazit, yemin ederim. Клянусь, я слышу только помехи.
Cezaevi çalışanlarını da kontrol ediyorlar. Тюремных работников они тоже проверяют.
Doğmamış çocuğumun üstüne yemin ederim. Клянусь жизнью своего нерожденного ребенка.
DNA'yı kontrol ediyorlar. Они проверяют ДНК.
Yemin ederim ki haftalardır aldığımız en iyi telefondu. Лучший звонок за последние несколько недель, клянусь.
Romalılar izlerini bırakmaya devam ediyorlar ve arenalarını inşa ediyorlar. Римляне продолжают покидать свой след и построить свой цирк.
Tamam, gerçeği söyleyeceğime yemin ederim. Ладно, я клянусь говорить правду.
Jonas ve Teal'c SG-3 ve'e ön tarama için yardım ediyorlar. Джонас и Тилк помогают SG-3 и начать предварительный осмотр местности.
Hayret vericiydi. O kadar ki, sonunda dizlerimin üstüne çöküp ebedi aşkım için yemin ettim. Она изумительна настолько, что я упал на колени и поклялся ей в вечной любви.
Hasta kayıtlarını kontrol ediyorlar. Они проверяют записи пациентов.
Dis adına yemin ederim ki, gitmezsen... Клянусь Плутоном, если ты не уйдешь...
Masum insanları öldürmeye devam ediyorlar! Они продолжают убивать невинных людей!
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.