Beispiele für die Verwendung von "yere düşer" im Türkischen

<>
Vurulur, yere düşer ve sonrasında ölür. Его ударили, он упал и умер.
Sonra bir bitkinlik ya da benzer bir şeyden dolayı kadın yere düşer. Потом, лишившись чувств от утомления или чего-то ещё, она падает.
Mermiler yere düşer! Ve kız kardeşimi öldürür. Пули ведь возвращаться, и убить моя сестра...
yıl boyunca Dadaab ve Kenya'daki tutsaklık benzeri yaşamından sonra, halen kampta yaşayan kız kardeşleriyle birlikte daha barışçıl bir yere yerleşmeyi, artık yeni bir hayata başlamayı umuyor: Пробыв в Дадаабе как в ловушке года, Фиш надеется переселиться в менее опасное место со своими дочерьми, которые до сих пор живут в лагере. Он хочет начать новую жизнь.
Hayatta bazı insanlar şanslıdır, armut pişer ağızlarına düşer. Есть люди, которым все блага с неба падают.
Beni güvenli bir yere götür sana bildiğim her şeyi anlatırım, söz veririm. Спрячьте меня где-нибудь, и обещаю, я расскажу вам всё что знаю.
Sen güçlü olmazsan krallık da düşer. Если ты слаб, королевство падёт.
Af çıkarttırıyoruz ve bir avuç kredi çipiyle istediğimiz bir yere uçuş hakkı alıyoruz. Мы получим амнистию, кредитные жетоны, и возможность улететь, куда захотим.
"Ne kadar büyükse o kadar sert düşer." "Чем больше они, тем громче падают".
Başka bir yere de atılmış olabilir. Или его могли скинуть куда-то еще.
Notlar yükselir sokaklar daha temiz olur, suç oranı düşer. Оценки становятся лучше, улицы становятся чище, преступность падает.
İstediğin herhangi bir yere gidebilirdin. Ты мог уехать куда угодно.
Eskilerin bir lafı vardır Hindistan cevizi dibine düşer derler ya? Знаешь, как говорят: кокос от пальмы недалеко падает.
Her sabah erken kalkıp bir yere gitmek için bir nedeninin olması harikadır. Здорово, когда есть куда идти утром или причина встать с кровати.
Bu benim pisliğim ve temizlemek de bana düşer. Я эту кашу заварил, мне и расхлёбывать.
Bizi daha güzel bir yere götürmek istiyorlar. Они хотят забрать нас в лучшее место.
Ama fiyat düşer, çünkü zaten gördüm göreceğimi. Цена упадёт, ведь у нас уже было.
Evet, Ruby'nin şeytanı her yere yayılıyor. Ага, Силы Зла Руби расползаются повсюду.
MS hastası, düşer, bunlar olur! У нее рассеянный склероз, она упала.
Daha önce yanlışlıkla sikimi bir yere soktuğumu hatırlamıyorum. Я свой член никуда по ошибке не вставляю.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.