Beispiele für die Verwendung von "zamanda" im Türkischen mit Übersetzung "еще"

<>
Bu, seni güçlü kılarken aynı zamanda üzüyor da. может сделать тебя сильным, но еще и несчастным.
Layla çok zekiydi, ama aynı zamanda çok saftı. Лейла была умна, но еще она была наивна.
Bu zamanda kaydırma devrelerini kontrol edebilecek bir teknoloji yok. В этом времени ещё нет технологий управления контурами смещения.
Ve tabi ki dövmelerin-- hepsi mükemmel şekilde gangster işi, ve tamamı nerdeyse aynı zamanda yapılmış. И ещё ваши татуировки. Все из себя такие бандитские, но все сделаны в одно время.
En azından eski adı buydu. O zamanda, kontrolü ele alan neo-faşistlerin ne isim vereceğini bilmiyorum. Я не уверен, что неофашисты которые теперь им управляют, все еще его так называют.
Ancak aynı zamanda sağ kalanların da ona karşı ayaklanmaya hazır olduklarını da biliyorum. Но еще я знаю, что оставшиеся в живых готовы восстать против них.
Sizde aynı zamanda akıl da var. У тебя еще и мозги есть.
Aynı zamanda Barry Allen'in sırtına da iki ok geçirmiştin. А ещё ты всадил две стрелы в Барри Аллена.
Aynı zamanda dövme yapabiliyor vergilerini düzenliyor ve takım elbiseni de değiştiriyor. Ещё он может сделать татуировку, посчитать налоги и подогнать костюм.
Evet, ve aynı zamanda kıyafete zarar vermemeye de çalış. О, да, и ещё попытайся не испортить костюм.
Sadece bir yazar değilsiniz, aynı zamanda bir annesiniz de. Вы не только писатель, вы ещё и мама.
Hey, Ejderha Dövmeli o aynı zamanda senden para çalan bir dolandırıcı. Слушай, татуировка дракона. Он еще и мошенник, который тебя обчистил.
New Delphi ticaret üzerine kurulu olabilir ama aynı zamanda büyük meleklerin nefreti üzerine de kuruludur. Может Нью-Делфи и построен на торговли, но еще он построен на ненависти высших ангелов.
Hayatımda kendimi hiç o kadar temiz ve aynı zamanda pis hissetmemiştim. Никогда ещё не чувствовал себя настолько чистым и одновременно настолько грязным.
Gelecek daima hareket halindedir ve sürekli değişir ama aynı zamanda kaçınılmazdır. Будущее всегда туманно, постоянно меняется, но еще оно неизбежно.
Bu banyonun bir duşakabini var -aynı zamanda bir buhar odası- ısıtmalı klozeti ve ayaklı bir küveti var. В этой ванной есть душ и ещё парная, сиденье унитаза с подогревом и ванна на ножках-лапах.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.