Beispiele für die Verwendung von "Acı" im Türkischen

<>
Tüm acı ve dehşet senin için mi yaşandı, ya da yaşatıldı? Неужели вся эта боль и ужас произошли или были устроены ради тебя?
Güç, biraz acı ve mücadele olmadan gelmez. Сила не приходит без лёгкой боли и борьбы.
Travis, bu acı verecek biliyorum o yüzden acele etme. Тревис, я знаю, это больно, не спешите.
Bir insan neden acı çekmeyi seçer anlayamıyorum. Не понимаю, почему люди предпочитают страдать.
büyük mutluluk ve büyük acı. Много счастья и много страданий.
Güzel, yağlı, acı, korkunç zeytinler. Прекрасные, жирные, горькие, ужасные оливки!
Eğer bir canlı acı çekiyorsa, bu acıyı dikkate almayı reddedecek ahlaki bir açıklama olamaz. Если существо страдает не может быть никаких моральных оправданий отказу принимать во внимание его страдание.
Acı, herkesin yolculuğunun bir parçasıdır, Kal-el. Страдания - это часть любого пути, Кал-Эл.
Özellikle de şu anda ama bir sürü insana bazı acı verici deneyimleri sordun... Но вы попросили многих людей поделиться очень болезненным опытом, и просто исчезли.
Ama acıyı kalbimde hissediyorum ve bu çok acı veriyor. Но чувствую боль в сердце, оно сильно болит.
Dünyada aşktan daha çok acı veren hiçbir şey yoktur. Нет ничего больнее в этом мире, чем любовь.
Ama acı gerçek şu ki, bunu öğrenecek kadar uzun yaşayamayabiliriz. Но горькая правда - мы можем не дожить, чтобы узнать.
Bu adamın acısı, sebebi ne olursa olsun hayat boyu sürecek bir acı karşısında nasıl daha ağır gelebilir? Как его боль, если он её испытывает вообще, может искупить всю ту боль что он причинил?
Bu güzellik kötüleri hızlı iyileri ise yavaş ve acı bir şekilde öldürür. Эта красавица убивает плохих быстро, а хороших - мучительно и долго.
Bu aşılardan ailene veya herhangi birine bahsedersen aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım. Расскажешь про это родителям, кому угодно, и я позволю тебе умереть медленной и мучительной смертью.
İsa, onu çarmıha gerdiklerinde çölde acı çekiyordu. Иисус страдал в пустыне и когда его распяли.
Felipe bir embesil olduğundan şüphelendi ama, ben sadece acı çeken lânetlenmiş bir adamın ruhunu gördüm. Филипе заподозрил, что вы кретин, но я разглядел в вас грусть, страдание приговоренного.
Bak oğlum, bunu söylemek biraz acı, biliyorum ama burada kardeşinden daha başka şeyler söz konusu. Знаю, что такое тяжело услышать, но сейчас на кону гораздо больше, чем твоя сестра.
Kombu dashi tadının tatlı, ekşi, acı ve tuzludan farklı olduğunu belirlemiş ve bu tadı umami olarak adlandırmıştır. Икэда обратил внимание на то, что вкус бульона даси отличается от солёного, сладкого, кислого и горького, и назвал новый вкус "умами".
Sanki birisi bana acı çektirmek istiyormuş gibi. Как будто кто-то просто хочет причинить боль.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.