Sentence examples of "bütün" in Turkish

<>
Bütün gün olay ve gıda hakkında şikayet edip durdular. Они весь день жаловались на мероприятие и на еду.
Sen de mi bütün gece uyuyamadın? Ты тоже не спал всю ночь?
Bütün İngiliz ve Amerikan istihbaratı. Вся британская и американская разведка.
Bütün ordunun derdi aynı kokuşmuş giysiler ve dizanteri. У всей армии одна беда вши и дизентерия.
Bütün gündür sana güzel bir kostüm bulmak için koşuşturuyor. Beğeneceğin yok gerçi de. Она бегала целый день пытаясь найти тебе подходящий костюм - тебе бы понравился.
Don Todd'un Canavar Golf Safari'sinin bütün bölümlerini ikişer kere izledim. Я посмотрела каждый выпуск "Дона Тодд гольф-сафари с монстрами" дважды.
Bütün dünyadan Joyce Carol Oates hayranları birlik içinde meme ucu gösteriyor. Поклонницы Джойс Кэрол Оутс по всему миру раздеваются, демонстрируя солидарность.
Merak etmeyin, bütün insanlara karşı öyledir o. Не волнуйтесь, он такой со всеми людьми.
Sürekli bütün Hab sistemleri ile ilgili güncelleme istiyorlar. Bir oda dolusu insan, ekinlerimi yakından kontrol etmek istiyor. Хотят постоянных отчётов по каждой системе станции, и целая толпа народу, пытающегося учить меня растить урожай.
Bütün bilim departmanının başı olmak için biraz genç gözüküyorsun. Ты кажешься довольно молодым для главы целого научного отдела.
Bütün hikaye, Stella'nın babası ölünce şişirilerek yeniden tartışılmıştı. Целую историю откопали и приукрасили. Когда умер отец Стеллы.
Ve sen onun, buradan Kudüs'e kadar yaptığı bütün aptallıkları destekledin. И вы поддерживали каждую его прихоть отсюда до Иерусалима и назад.
Farklı yıllar ama bütün ölümler, bütün kayıp vakaları hep aynı ay çevriminin ekim ayında meydana geldi. Разные годы, но каждая смерть и каждое исчезновение происходит в том же лунном цикле в октябре.
Yoksa buradan San Bernodino'ya kadar bütün kulüp binalarına dün yaptığımızı yaparız. Или мы повторим вчерашнее с каждым клубом отсюда и до Сан-Бернардино.
Bu yeni mikro çekirdekler endüstriyi bir bütün olarak yeniden canlandırdı ve sonuç olarak GNU Hurd gibi projeler yeni bir ilgi gördü. Mach üzerin yazılımlar. В результате новые микроядра изменили индустрию в целом, множество некогда мертвых проектов вроде GNU Hurd снова привлекло к себе внимание.
Şef bütün aksam ona tuhaf tuhaf baktı. Шеф на неё странно смотрит весь вечер.
Ben de bütün hafta boşum. И я свободен всю неделю.
Yakında bütün cadde onlarla dolup taşacak. Скоро ими вся улица будет кишеть.
Bu bölgedeki yayın ağı üzerinde oynanan bütün planları etkileyecek. Это изменит привила игры для всей сети в регионе.
Bugün bütün gün evde olacağız. Мы будем дома сегодня целый день.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.