Ejemplos del uso de "gibi göstermeye" en turco

<>
Onu yüceltmeye çalışıyorlar. Pied Piper'ın çok önemli bir üyesiymiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Пытаются набить ему цену, сделать из него важного члена твоей команды.
Bunu kim yazdıysa, sağlak gibi göstermeye çalışan bir solakmış. Тот, кто написал это - левша, притворяющийся правшой.
Kötü giden bir soygun gibi göstermeye çalıştı. Хотел, чтобы все выглядело как ограбление.
Kahraman olabilmek için Wakefield ölmüş gibi göstermeye değer miydi? Делать вид, что Уэйкфилд мёртв и быть героем?
Düşündü de düşündü, beni aptal gibi göstermeye çalışıyor. Все думала и думала, пытаясь выставить меня идиотом.
Langdon terfi edilmişim gibi göstermeye çalıştı. Лэнгдон хотел выдать это за повышение.
Herhalde beni para avcısı gibi göstermeye çalışırlar. Ne dersin? Думаю, он хочет выставить меня охотником за наживой.
Zamanım önemliymiş gibi olurdu. Как будто мое время действительно чего - то стоит.
Bir şey göstermeye çalışıyorum. Я просто показать хочу.
Sosyal medya kullanıcıları, her zaman olduğu gibi Pavlensky'nin sanat eylemleri üzerine verilen uç tepkileri tekrarlayarak övgü dolu yahut tersleyici yorumlarda bulundular. Это всё что угодно - от современного искусства, до античного карнавала (типа, Герострат), но только не политика.
Sana bir şey göstermeye geldim. Я пришел Вам кое-что показать.
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Korkak sonunda yüzünü göstermeye karar verdi. Трус наконец решил показать своё лицо.
Arkadaşı ona katıldığında, giydiği geleneksel elbiseyle arkadaşının renk kattığı günümüze ait elbise arasında bir rekabet varmış gibi görünüyor. Когда к ней присоединяется подруга, это становится похожим на соревнование между её традиционным платьем и современным платьем её напарницы.
Peter'in ne kadar güçlü bir ailesi olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Мы хотим показать, какая у Питера крепкая семья.
Grup metro istasyonuna "Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız" gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Молодые люди вошли на станцию, выкрикивая фашистские слоганы вроде "Вы никогда не станете греками!".
Tecrübelerime göre yeni edindikleri güçleri göstermeye çok hevesli olanlar tamamen güçsüz olan kişilerdir. По моему опыту, как раз истинно беспомощные вовсю стараются проявить новую силу.
ben bu dünyaya Henry gibi adamları korumak için yollanmışım senin gibi adamlardan. Моё предназначение - защищать людей вроде Генри от таких, как вы.
Biri bana bir şey göstermeye çalışıyor Ira. Кто-то пытается показать мне что-то, Айра.
Yeniden doğmuş gibi hissediyorum, Lauren. Я словно заново родилась, Лорен.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.