Sentence examples of "çıkmama izin vermeyecekler" in Turkish

<>
Şimdi de Mike kendini riske atıyor. Eğer peşini bırakmazsa çıkmasına izin vermeyecekler. Doğru mu anlamışım? А теперь Майк им угрожает, и если не прекратит, ему не дадут выйти.
Yukarı çıkmama izin yok. Мне нельзя идти спать.
Cinler asla gitmenize izin vermeyecekler. Джинны больше вас не отпустят.
Dışarı çıkmama izin ver. Отпусти меня. Не могу.
Eğer ona söylersen, bir daha asla tek başıma dışarı çıkmama izin vermez. Если вы расскажете отцу, он никогда не выпустит меня на улицу одну.
Akşamki dövüş için bile çıkmama izin vermiyorlar. Они даже не отпустили меня на бои.
Şimdi kusmadan bu kahrolası yerden çıkmama izin ver. Теперь выпусти меня, пока меня не стошнило.
Neden çıkmama izin verdin? Почему ты меня выпустила?
Patronum erken çıkmama izin verdi, bende trene atladım. Начальник отпустил рано, так я успела на поезд.
İnzibatlar odama çıkmama izin vermiyorlar. Военная полиция меня не выпустит.
Ramsay o ava onunla birlikte çıkmama izin verdi. Рамси взял меня с собой на ту охоту.
Değerli jüri üyelerimiz bu söylediklerimi doğru bulup benim buradan haklı ve namuslu olarak çıkmama izin verirse? И если присяжные с моего округа примут справедливое решение отпустить, не сломив и оправдав меня?
Çıkmama izin verecek misiniz? Может, выпустишь девушку?
Dışarı çıkmama izin yok mu? Мне нельзя выйти на улицу?
Bir başka konu ise internete yüklenen içerikler ile ilgili topluluk haklarıydı, aktivistlerin yaşlılardan veya başkanlardan izin alması veya almaması gerektiği, hangi koşullarda olacağı ve açık lisansların konuya nasıl dahil olabileceği idi. В центре другой дискуссии оказались права местных общин на размещаемый в интернете контент: должны ли интернет - активисты спрашивать разрешения у старейшин и лидеров общин, и если должны, то в каких именно случаях, и какую роль в урегулировании подобных вопросов смогло бы сыграть использование свободных лицензий.
Kıyıya çıkmama yardım et! Помогите к берегу причалить!
Laneti kırmam için yapmam gereken büyüyü gerçekleştirmeme ruhlar izin vermeyecektir. Духи не позволят мне колдовать, я должна снять проклятие.
Buradan çıkmama yardımcı olur mu? Это поможет мне отсюда выбраться?
Boş kargo ambarlarından birini botanik bahçesine çevirmek için izin istiyorum. Я бы хотел попросить разрешение переделать пустой склад в оранжерею.
Sakın çıkayım deme Meg! O kapıdan dışarı çıkarsan sana evden çıkmama cezası veririm! Мэг, даже не думай выйти за порог, или ты под домашним арестом.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.