Sentence examples of "şüphe uyandırıcı" in Turkish

<>
Bu biraz şüphe uyandırıcı. -Yani, bir doktorun sadece kariyerinde ilerlemek için gereksiz bir ameliyat gerçekleştireceğine inanamıyorum. Я просто не могу поверить, что доктор провел операцию только для того, чтобы продвинуться по службе.
Afgan çocuklar genellikle evlenene kadar aileleriyle yaşar ve ailenin en büyük üyelerinin tüm ev halkı üzerindeki otoritesi hiç şüphe götürmez. Молодежь Афганистана обычно живет со своими родителями до свадьбы, и авторитет старших в доме никогда не ставится под сомнение.
Ondan şüphe etmeyi bırak. Перестань сомневаться в ней.
Aynı hisleri paylaşan pek çok yaşam formundan biri olduklarına hiç şüphe yok. Нет сомнений, что многие формы жизни с ними в этом согласны.
Hiç şüphe etmiyor musun? Ты никогда не сомневался?
Bana dönmekle doğru olanı yapıp yapmadığını, büyük bir sinir ve şüphe ile düşünüyor. И она явно всё больше расстраивается и сомневается, стоило ли ко мне возвращаться.
Hiç şüphe çekmeden kalenin çevresindeki araziyi incelememe yardım ediyordu. Она позволила мне разведать местность вокруг замка без подозрения.
Bundan şüphe duymaya başladım. Я уже начинаю сомневаться.
Ben de Joe'dan şüphe duymuştum. Я сомневаюсь в Джо тоже.
şüphe olan yerde, imanı;.. Где есть сомнения, даровать веру...
Hayır, günün ortaya yerinde ağzından laf almaya çalışırsak biz şüphe uyandıracağızdır. Нет, это мы вызовем подозрение, если выдернем ее посреди дня.
Hiç şüphe yok, yılındaki Yankees. Без сомнения, '99 Янки.
Aklımda hiçbir şüphe yok. У меня никаких сомнений.
Sanki şüphe edilecek bir durum var da. Как будто никогда не было никаких сомнений.
Bayan Marks'dan olduğuna şüphe yok. Без сомнений, мисс Маркс.
Bu o, şüphe yok. Без сомнения, это он.
Bu yüzden baban senin iyi bir kral olacağından şüphe duyuyor. И поэтому он сомневается, что ты будешь хорошим королём.
Nasıl şüphe olabilirdi ki? Как можно было сомневаться?
Jüri makul bir şüphe bulmuş olur ve serbest kalırım. У присяжных будут разумные сомнения, и меня отпустят.
Stan, senden şüphe duyduğum için özür dilerim. Стэн, прости, что сомневалась в тебе.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.